Çin'deki emlâk krizi bankalara kadar uzandı. İsviçre bankası UBS'nin yayınladığı rapora göre, Çin bankaları gayrimenkul sektöründeki krizde 200 milyar dolar zarar ile karşı karşıya kalacak.
Çin, Evergrande krizinin ardından emlâk sektöründe bir kez daha sıkıntılı günler geçiriyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin, bundan yaklaşık iki yıl önce, gayrimenkul devi Evergrande'nin borçlarını ödeyememesi, ev almak için bu şirkete yatırım yapanların, Evergrande genel merkezi önündeki "paramızı geri verin" protestolarıyla gündemdeydi.
Bu süreçle başlayan emlâk krizi inşaat şirketlerinin borç krizine girmesine sebep oldu ve bankalara kadar sıçradı. Bu konuyla ilgili bir raporda Zürih merkezli bir İsviçre bankası olan UBS Group yayınladı.
UBS'in bugün yayınladığı raporda, Çin'in gayrimenkul sektörde yaşanan krizin bankacılık sistemini büyük bir zarar ile karşı karşıya bıraktığını tahmin etti.
UBS, Çin bankalarının gayrimenkul geliştirme şirketlerine verilen krediler, bu şirketlerin tahvillerine ve diğer varlıklarına yapılan yatırımlar nedeniyle 1,5 trilyon yuan (212 milyar dolar) zararla karşı karşıya olduklarını öngördü.
Bu zararın Çin bankalarının güçlü karları ve sorunlu kredilere karşı ayrılmış yüksek rezervleri tarafından sindirilebilecek bir düzeyde olduğunu belirten UBS yöneticisi May Yan, "Böyle bir zarar nedeniyle şu noktada bankacılık sistemi krizi beklemiyoruz" dedi.
Yan, Çin bankalarının gayrimenkul sestöründeki toplam risklerini yaklaşık 88 trilyon yuan olarak tahmin ettiklerini belirtirken, gayrimenkul sektörünün istikrarının daha fazla zarar oluşmamasının engellenmesi açısından "çok önemli" olduğunu vurguladı.
Peki Eylül 2008'de Amerika'da ne yaşandı ve kriz neden oldu?
2008 yılı ABD ve tüm dünya için ekonomik açıdan büyük bir buhran dönemi ile kapandı. Amerika'da yaşanan 'Mortgage' krizinin ardından bütün dünya zor bir dönem geçirirken, aralarında ABD'nin en büyük 4.yatırım şirketi olan Lehman Brothers'ın da yer aldığı büyük şirketler battı.
Gelin hep birlikte 2008 Amerika krizini inceleyelim.
Eylül 2008'de yaşanan büyük krizin en büyük göstergesi dünya ekonomilerindeki çöküş ve 623 milyar dolarlık yatırım şirketi Lehman Brothers'ın batması oldu. Peki neler yaşandı?
Amerika'da yükselen emlak borsası beraberinde bankaların hızlı bir şekilde uygun faizlerle 'mortgage' yani konut kredisi serüveni ile devam etti. Bankaların iştahı, yükselen emlak değerleri karşısında o kadar çok kabarmıştı ki, kredi derecelendirmelerini oldukça düşük seviyelere çektiler.
Sürekli olarak yükselen konut değerleri, 2000'li yıllarda insanları da ev sahibi olma konusunda heveslendirmişti.
Bankaların bitmek bilmeyen iştahı da tam bu noktada başladı. ABD'de yer alan bankalar ve finans kurumları düşük gelirli ailelere yüksek riskli kredi notları ile krediler vermeye başlamıştı. Yani aylık geliriniz 1000 dolarsa size 200 bin dolar kredi de verilebiliyordu(Aylık 1000 dolar ödemeden 200 ayda ana para ödenebiliyor). Bankalar en kötü ihtimalle borçların ödenememesi durumunda varlıkların kendilerine geçeceğini ve satış yoluyla yine kar elde edeceklerini düşünüyordu.
Verilen bu kredi akitleri birleştirilerek ve paketlenerek borsada alınıp satılabilen tahviller haline getirilmişti.
Borsada alınıp satılan bu tahvilleri yatırım bankaları ve ticaret bankaları almaya başladı. Bu tahvillerin alınıp satılması o kadar yüksek hacimlere ulaştı ki yeni tahviller borsada paketlenmeye ve satılmaya başlandı.
2008 yılı ABD ve tüm dünya için ekonomik açıdan büyük bir buhran dönemi ile kapandı. Amerika'da yaşanan 'Mortgage' krizinin ardından bütün dünya zor bir dönem geçirirken, aralarında ABD'nin en büyük 4.yatırım şirketi olan Lehman Brothers'ın da yer aldığı büyük şirketler battı.
2008 yılının son çeyreğine doğru insanlar faizleri yükselen kredileri ödemeyediler. Aksamalar başlayınca piyasa büyük bir çalkantıya girdi. Çünkü tahvillerin yüksek risk içermesi ve yapılmayan ödemeler fonların değerini düşürüyor ve büyük bankalar ile yatırım şirketlerini büyük bir ekonomik krize doğru sürüklüyordu. Ancak borsada işlem yapılan büyük fon gruplarının pek çoğu risk bilgisi açısından yanlış grupta işlem gördüğü için krizin büyüklüğü henüz algılanmamıştı.
Kredilerin ödenmesindeki aksama aslına bakılırsa 2007 yılının sonlarında başlamıştı. Olası krizin etkileri ile ilgili öngörüler nedeniyle önlemler alınmaya başlamıştı ancak borsadaki işlem gören tahvillerin yanlış gruplanması kimsenin incelemesi altından geçmemişti.
Bu nedenle de krizin etkisi öngörüldüğünden daha büyük olacaktı. Önlemler bankaları ve yatırım gruplarının zararlarını kapatmaya yetmiyordu. Eylül 2008'e gelindiğinde 623 milyar dolarlık aktif büyüklüğü olan, 2008'in ilk 6 ayında %73 değer kaybeden ve 619 milyar dolarlık zarara uğrayan Lehman Brothers iflasını açıklamıştı. Dönemin merkez bankası başkanı Greenspan bu iflası 'Yüzyılın krizi' olarak tanımlamıştı.
Krizin etkisi hem Amerika'da hem de tüm dünyada yankı bulmuştu.
Elinde çok miktarda yüksek riskli konut kredisi tutan yatırım bankalarından Bear Stearns Mart ayında iflas ederek ABD hükümeti tarafından diğer bir yatırım bankası olan JPMorgan Chase'e satıldı. Bu iflası diğer bir yatırım bankası olan Lehman Brothers ve Merrill Lynch ve sigorta firması American International Group izledi. Washington Mutual ve Wachovia gibi bankalar iflas ederek diğer bankalara satıldılar. Bu krizi durdurmak için Eylül ayı sonlarında ABD Kongresi 700 milyar dolarlık bir kurtarma paketini onayladı.
O dönemde Lehman Brothers ile birlikte Merrill Lynch ve sigorta firması American International Group da iflas etti. Bear Stearns mart ayında iflas ederek JP Morgan Chase'e neredeyse yok fiyatına çoktan satılmıştı. Bankalar iflas ettiklerini açıklıyor, bu bankalarda hesabı olan insanların bankalara akın etmesi ile kriz daha da büyüyordu. ABD hükümeti bankaları ve yatırım şirketlerini kurtarmak için tam 700 milyar dolarlık bir kurtarma paketini onayladılar.
Kriz İzlanda'ya ve Birleşik Krallık'a sıçramıştı. İzlanda'da üç büyük banka battı ve ekonomi iflas etti.
Birleşik Krallık'ta ise emlak borsası Amerika'da olduğu gibi düşüşe geçti ancak ciddi bir kriz yaşanmadı. Amerika ile birlikte Almanya, Portekiz, Hollanda, İspanya önderliğinde Avrupa Birliği'nde ve hatta Çin'de bankalara yardım fonları kurulmuş ve küresel kriz atlatılmaya çalışılmıştı. Ancak tüm dünya genelinde pek çok banka batmış ve devlete veya özel şirketlere satılmıştı.
https://www.finansgundem.com/haber/cindeki-emlak-krizi-bankalari-vurdu-zarar-200-milyar-dolar/1702669
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.