Daha fazla hava durumu tahmini: İstanbul da 15 günlük hava durumu

İlk gözlük kaç yılında icat edildi

İlk gözlük kaç yılında icat edildi? Gözlük hangi ülkede icat edildi?

Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre gözlük; görme bozukluğu olan bir kimsenin gözlerinin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş bir çift camdan oluşan araçtır.
Gözlüğün kaynak gözlüğü, dalgıç gözlüğü şeklinde gözleri korumak amaçlı çeşitleri de bulunmaktadır.
Görme bozukluğunun giderilmesi amacıyla gözlük 12.yy sonlarına doğru ilk defa Venedik'te kullanılmıştır.
Gözlük bugünkü haline ise 1727 yılında Londra'da Edward Scarlett'in gözlük sapını bulmasıyla kavuşmuştur.

Gözlük kaç yılında icat edildi: 12.yy sonlarına doğru.
Gözlük ilk defa nerede kullanıldı: Venedik
Gözlük bugünkü haline kaç yılında geldi: 1727

Gözlüğün tarihçesi, ana malzemesi olan camın 4500 yıl öncesine uzanan mazisiyle oldukça köklüdür. Camın belirli formlarının nesneleri büyüttüğünün keşfi, optik biliminin temellerinin atılmasını sağlamıştır. Milattan önce 100’lü yıllara ait büyüteç olarak kullanılmış camlar, Girit’teki kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, 965 yılında doğan ünlü İslam fizikçisi ve araştırmacısı Ebu Ali el-Hasan İbn el-Heysem, optik biliminin gelişiminde büyük bir rol oynamıştır. Görme optiğine dair yaptığı çalışmalar ve "Kitab el-Menazir" adlı eseri, modern optik bilimi için son derece önemli bir referans kabul edilmektedir.

Heysem, kendisinden önceki Yunan bilim insanlarının tersine görmenin gözden çıkan ışınlarla değil, ışığın nesnelere çarparak yansıması sonucu gerçekleştiğini öne sürmüştür. Bu görüşüyle bilim tarihinde önemli bir dönüm noktasına imza atmıştır.

Gözlüğü kimin icat ettiği tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı kaynaklar, 13. yüzyılda Venedik’te yaşadığı düşünülen Roger Bacon’un bu önemli buluşun arkasındaki isim olabileceğini öne sürmektedir. O dönemde, yazıların üzerine konularak büyütülmesini sağlayan ve “okuma taşı” adı verilen camlar kullanılıyordu. Bacon’un bu okuma taşlarını geliştirerek gözlük kullanımını başlattığı düşünülür. Bu camlar çoğunlukla kuvars veya dağ kristalinden yapılır ve bazen beril taşları da kullanılırdı.

13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, yarı küre şeklindeki camlar düz hale getirilerek daha geniş bir görüş alanı sağlandı. Zamanla her iki göze ayrı camların kullanılması uygulaması başladı ve bu camlar birtakım çerçevelerle birleştirilerek perçinli gözlükler ortaya çıktı. Demir, tahta veya boynuzdan yapılan bu gözlüklerde henüz kulak sapı bulunmadığından elde tutularak kullanılıyordu.

İlk gözlüklerin mercekleri konveks yani dışbükeydi ve yalnızca yakını görme problemi olanlar için uygun bir çözümdü. Uzağı görme sorununa yönelik konkav (içbükey) merceklerin üretimi ancak bir yüzyıl sonra gerçekleştirilebildi. Bunun sebebi, o dönemde gözlüklerin daha çok okuma amaçlı kullanılması, uzağı görememenin ikinci planda kalması ve içbükey merceklerin üretim zorluğu ile maliyetinin yüksekliğiydi. Gözlüklerin yüzün üzerinde sabitlenebilmesi ise ancak icattan 350 yıl sonra mümkün oldu. Bu konuda en büyük yenilik, 1730 yılında Londra'da Edward Scarlett tarafından geliştirilen, kafaya göre ayarlanabilen gözlük sapları oldu. Bu saplar sayesinde gözlük burun üstünde daha dengeli duruyor ve düşme sorunu ortadan kalkıyordu.

Matbaanın icadıyla birlikte basılan kitap ve gazete sayısının artması gözlüğün bir lüks olmaktan çıkarak ihtiyaç haline dönüşmesine neden oldu. 14. yüzyılın ortalarında İtalyanlar, gözlük camlarına mercimek anlamına gelen “Lenticchie” adını verdiler. İngilizceye "lentis" olarak geçen bu kelime yaklaşık iki yüzyıl boyunca gözlük camını tanımlamak için kullanıldı. Günümüzde lens kelimesinin kökeni de bu mercimekten gelmektedir.

İlk gözlükçü dükkanı, 1783 yılında Philadelphia’da Francis McAllister tarafından açılmıştır. McAllister, gözlükleri sepetlere yerleştiriyor ve müşteriler diledikleri gözlüğü deneyerek seçim yapabiliyorlardı. İlk güneş gözlüklerine ise 1430’larda Çin’de rastlanmıştır. Ancak bu gözlükler duman isiyle karartılmış camlardan oluşuyor ve güneşten korunmak yerine mahkemelerde veya özel ortamlarda göz ifadelerini gizlemek amacıyla kullanılıyordu. Daha sonrasında İtalyanlar Çin’e numaralı gözlükleri de getirip tanıtmış ancak Çinliler bu gözlükleri dahi çoğunlukla karartarak kullanmayı tercih etmişlerdir.

Güneş ışığına maruz kaldığında kararan yani colormatic gözlük camları ilk olarak 1960 ların sonlarında geliştirildi. Yaygın olarak kullanılmasıda 1990 lı yıllarda oldu.

Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.

Daha yeni Daha eski

Reklam1

Reklam2

نموذج الاتصال