ABD Merkez Bankası (FED), Donald Trump'ın faiz indirimi yönündeki yoğun baskılarına rağmen, piyasa beklentileri doğrultusunda politika faizini %4.50 seviyesinde sabit tutarak dördüncü kez değişikliğe gitmedi. Böylece FED, üst üste dört toplantıda faiz oranlarını korumuş oldu.
2025 yılı dördüncü faiz kararını açıklayan FED, politika faizini %4.25-%4.50 bandında sabit tuttu. FED Açık Piyasa Komitesi (FOMC), bu kararla ABD ekonomisinin istikrarlı büyüme gösterdiğini vurgularken, ekonomik genişlemenin sağlam bir hızla sürdüğünü belirtti. Politikada yapılan faiz değişiklikleri genelde mortgage, otomobil kredisi, kredi kartı ve ticari krediler gibi çeşitli finansal ürünlerin faiz oranlarını etkiliyor.
FED Başkanı Jerome Powell, karar sonrası düzenlenen basın toplantısında, bu yıl uygulanan vergi politikalarının fiyatlar üzerinde baskı oluşturabileceği ve ekonomik faaliyetleri bir miktar yavaşlatabileceği öngörüsünü paylaştı. Bununla birlikte, bahsi geçen etkinin kapsamı ve süresinin belirsiz olduğunu ifade etti. Trump’ın çeşitli vergilere verdiği "duraklama" süresinin 9 Temmuz'da sona ereceği ve bu tarihe kadar yeni ticaret anlaşmaları yapılmazsa söz konusu vergilerin devreye gireceği de konuşulanlar arasındaydı.
Powell, vergilerin kesin etkilerinin henüz öngörülemediğini dile getirdi. Öte yandan Trump, düşük enflasyon oranlarını gerekçe göstererek FED’in faiz indirmesi gerektiğini savunuyor ve Powell’a yönelik eleştirilerini sıklaştırıyor. Çarşamba günü yaptığı açıklamada ise Powell’ı "aptal" olarak nitelendirerek, faiz indirimi yapmamakla siyasi hareket ettiğini iddia etti.
Powell ise mevcut ekonomik gücün FED’e "sabırlı olma" olanağı tanıdığını ve dikkatli bir yaklaşımın daha bilinçli kararlar alınmasını sağlayacağını söyledi. Powell’a göre, birkaç ay beklemek veya gerekirse daha uzun süre gözlem yapmak, enflasyonu daha iyi anlayarak uygun politika kararlarının alınmasına yardımcı olacak.
Trump geçmişte faiz indirimlerinin ekonomiyi canlandıracağını savunurken, şimdi pandemiden sonra hızla yükselen federal borçlanma maliyetlerine odaklanmış durumda. Özellikle yıllık 1 trilyon doları aşan faiz ödemeleri dikkat çekerken, FED’in yalnızca hükümetin faiz yükünü hafifletmek için bir faiz indirimi yapmaya zorlanması ihtimali ciddi tartışmalara yol açıyor. Ekonomistler, böyle bir adımın FED’in fiyat istikrarı ve maksimum istihdam hedeflerini tehdit edebileceği görüşünde.
Trump ayrıca FED'i diğer merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmesine rağmen kendi politikasını sabit tutmakla eleştiriyor. Japonya Merkez Bankası kısa vadeli faiz oranını yakın zamanda yaptığı bir artış sonrası %0.5’te sabit tutarken, Avrupa Merkez Bankası, Kanada Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası bu yıl faiz indirimine gitti. Bu durumun, ABD’nin uyguladığı vergilerin diğer ekonomiler üzerindeki olumsuz etkilerine tepki olarak gerçekleştiği değerlendiriliyor. Buna karşın ABD ekonomisi genel anlamda güçlü bir performans sergilemeye devam ederken işsizlik oranı düşük seviyelerde kalıyor.
İngiltere Merkez Bankası ise bu yıl iki kez faiz indirimi yapmasına rağmen, Perşembe günü gerçekleşecek toplantıda oranı %4.25’te sabit tutması bekleniyor.