
Jerusalem Post’un eski Genel Yayın Yönetmeni Yaacov Katz, İsrail’in askeri olarak bu saldırı kararında haklı olduğunu savundu ve "Askeri perspektiften bakıldığında, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine müdahalesi konusunda haklı olduğuna şüphe yok" dedi.
Times of Israel Genel Yayın Yönetmeni David Horovitz ise saldırının zamanlamasının iyi bir şekilde yapıldığını dile getirdi. Horovitz, “İran geçen Ekim ayında gerçekleşen daha küçük çaplı İsrail saldırısının verdiği zararları büyük ölçüde telafi etmişti. Ayrıca bugünlerde İran’ın nükleer programı ile ilgili elde edilen istihbarat oldukça güvenilir kabul ediliyor. Bu bağlamda saldırı için uygun bir dönem seçilmiş durumda” değerlendirmesinde bulundu.
5 KİŞİ ÖLDÜ, 20 YARALI
İran, İsrail'in düzenlediği saldırılara sert yanıt verileceğini belirtirken, İran'ın Press TV kanalı, İsrail'in saldırısında başkent Tahran'da beş kişinin hayatını kaybettiğini, 20 kişinin yaralandığını aktardı.
İran devlet televizyonu, ülkenin üst düzey askeri yetkililerinden Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri’nin, İsrail tarafından düzenlenen hava saldırılarında hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu saldırıların, başkent Tahran da dahil olmak üzere İran’daki çeşitli askeri ve nükleer tesisleri hedef aldığı bildirildi. Yarı resmi haber kaynakları, saldırıların gece boyunca sürerek İran’ın balistik füze üretim merkezleri ve nükleer tesislerine ağır hasar verdiğini aktardı.
İSRAİL’İN HEDEFLERİ
İsrail Savunma Kuvvetleri, operasyonlarda 200’den fazla savaş uçağı kullandıklarını ve hedefler arasında Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve diğer üst düzey askeri liderlerin bulunduğunu belirtti. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Salami ile başka önemli isimlerin de saldırılarda öldüğü açıklandı. İran devlet televizyonu, özellikle Bakıri’ye yönelik düzenlenen saldırının sonucu olarak onun yaşamını yitirdiğini doğruladı.
SALDIRILARIN ETKİLERİ
Saldırılar yerel saatle sabaha karşı 04:00'te (TSİ 03:00) başladı. Başkent Tahran’da şiddetli patlama sesleri duyulurken, bu seslerin özellikle doğu, batı ve merkez bölgelerinde yoğunlaştığı belirtildi. İsrail Ordu Radyosu’na konuşan bir yetkili, saldırıların Devrim Muhafızları’na bağlı kilit isimlerin bulunduğu noktaları hedef aldığını ifade etti. Öte yandan, İran devlet televizyonu sivil yapıların da vurulduğunu iddia ederek ilgili görüntüler paylaştı. Saldırıların ardından İsrail genelinde sirenler çaldı ve acil durum uyarıları cep telefonlarına iletildi. İsrail Savunma Bakanı, operasyonların ‘önleyici saldırılar’ olduğunu vurgularken olası bir İran misillemesine karşı ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.
NÜKLEER TESİS DE VURULDU
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İranlı yetkililerin verdiği bilgiye dayanarak, İsrail'in hedef aldığı Natanz nükleer tesisindeki radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış tespit edilmediğini bildirdi. Kurumdan yapılan açıklamada ayrıca Buşehr nükleer tesisinin saldırılarda hedef alınmadığı ifade edildi.
Horovitz aynı zamanda saldırının İran’ın nükleer programını tamamen durduramayacağını ve ters etki yaratabileceğini de belirtti. Şu ifadeleri kullandı: "İsrail’in bu saldırıyla İran’ın nükleer programına ciddi zarar verme ve süreci geciktirme şansı yüksek. Ancak esas noktayı sorgulamak gerek: Bu müdahale, Tahran’ın atom bombası edinme çabasını tamamen durdurur mu? Muhtemelen hayır. Aksine, bu durum rejimin nükleer silah edinme sürecini hızlandırabilir."
Haaretz gazetesi ise Amerika Birleşik Devletleri'nin "Bu savaşa dahil değiliz" şeklindeki açıklamasına rağmen perde arkasında İsrail'e destek sağlamış olabileceğini öne sürdü. Makalede, "ABD her ne kadar resmen İsrail'in İran'a yönelik askeri eylemlerine karşı çıktıklarını ifade etse de, istihbarat paylaşımı ya da havadan yakıt ikmali gibi belli destekleri gizlice sunmuş olması olası" görüşüne yer verildi.
Dünyanın farklı köşelerinden medya kuruluşları da bu gelişmeye geniş yer verdi. ABD merkezli New York Post, manşetinde “İsrail tüm dünyaya hizmet ediyor; İran'ın nükleere geçmesini engellemek için büyük riskler alıyor” sözlerini öne çıkardı.