
Bu yıl karşılaşılan don olaylarının tarıma büyük zarar verdiğini belirten Palandöken, üretimin azalmasıyla gıda arzında daralma meydana geldiğini ve bu durumun fiyatları daha da yukarı çektiğini dile getirdi. Palandöken, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde artışın devam edebileceği uyarısında bulunarak, köye dönüş projelerindeki yaş sınırının kaldırılmasının önemine değindi. Tarımda teknolojinin daha etkin kullanılması gerektiğini belirten Palandöken, kırsal kesimden kentlere göçü durdurmanın şart olduğunu ifade etti.
Tarımın sürdürülebilirliği açısından en temel sorunlardan birinin, köylerde genç nüfusun kalmaması olduğunu belirten Palandöken, üreticinin köyde geçimini sağlayabildiği takdirde fiyatların düşeceğini savundu. Gıda üretiminin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal yönlerden de desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Palandöken, köylerdeki yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Tarım faaliyetlerinin büyük ölçüde yaşlı nüfus tarafından sürdürüldüğünü ve bu durumun üretimi olumsuz etkilediğini belirtti. Üretimin artırılması için gençlerin yeniden kırsal bölgelerde üretim yapmaya teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Palandöken’in vurguladığı bir diğer nokta ise devlet desteklerinin genişletilmesinin şart olduğu. Köylerin üretim için cazip hale getirilmesi gerektiğini savunan Palandöken, altyapı yatırımlarından zirai ilaç fiyatlarının düzenlenmesine, sulama sistemlerinden tarım ekipmanlarına kadar pek çok alanda üreticilerin yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, doğal afetlere karşı önlemler alınması ve bölgesel üretim planlamalarının yapılmasının önemine değindi. Kırsaldaki fırsatların artırılması ve sosyal olanakların iyileştirilmesiyle şehirlerde yoğunlaşan nüfusun bir kısmının tekrar köylere dönebileceğini ileri sürdü.
Son olarak, çiftçilerin desteklenmedikçe ve üzerlerindeki vergiler kaldırılmadıkça gıda fiyatlarının düşmeyeceği uyarısında bulunan Palandöken, özellikle tarımsal teşviklerin artırılmasının yanı sıra vergi yükünün hafifletilmesinin üretimi ve dolayısıyla ekonomiyi olumlu etkileyeceğinin altını çizdi. Kırsalda yaşamanın avantajlarını artırmanın sadece tarım sektörü için değil, ülke ekonomisi ve toplumsal denge için de hayati önem taşıdığına dikkat çekti.