Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye'nin yıl sonunda milli gelirinin 1,4 trilyon doları aşacağını öngördü ve kişi başına düşen gelirin ikinci çeyrek itibarıyla 16 bin doların üzerine çıkmasının beklendiğini ifade etti. Bolat, Türkiye’nin kişi başına düşen milli gelirinde son yıllarda yaşanan hızlı artışa vurgu yaparak, ilk çeyrek sonunda bu göstergenin 16 bin dolara yaklaştığını, ikinci çeyrek sonuçları açıklandığında ise bu seviyenin üzerine çıkılacağını belirtti.Bakan Bolat, Erzurum’a gelerek Ticaret Bakanlığı tarafından Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi’nde düzenlenen 6. Türkiye Kooperatifler Fuarı'nın açılışına katıldı. Ayrıca Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya iştirak ederek, ekonomik gelişmeler ve iş dünyasının beklentilerini oda üyeleriyle değerlendirdi.
Konuşmasında, gittikleri her şehirde borsa, sanayi odaları ve ihracatçılarla buluşarak iş dünyasıyla temaslarını sürdürdüklerini dile getiren Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye’nin son 22 yılda siyasi ve ekonomik istikrar içerisinde önemli aşamalar kaydettiğini vurguladı. Türkiye ekonomisinin dünya genelindeki sıralamasında dikkat çekici bir ilerleme sağladığını belirterek, cari fiyatlar ve döviz kurları bazında 17. sıraya yükselmenin yanı sıra satın alma gücü paritesine göre de bu başarının tekrarlanmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Ayrıca yıl sonu hedefi olarak belirlenen 1,4 trilyon dolarlık milli gelir seviyesine ulaşmada büyük bir başarıya imza atılacağına olan inancını dile getirdi.
Bolat, dünyada yaşanan ekonomik zorluklara dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
2008-2009 küresel ekonomik krizi, 2010-2014 yılları arasında Avrupa'nın borç ve ekonomik durgunluk krizi, 2020-2021 döneminde Kovid-19 salgını nedeniyle ekonomilerin durma noktasına gelmesi, salgının ardından tedarik zincirlerinin kopması, talebin aşırı yükselmesiyle ortaya çıkan dünya genelindeki hiperenflasyon dönemi ve kuzey komşularımızın başlattığı mini dünya savaşı gibi olaylar, sonrasında ise yaşanan 6 Şubat depremleri gerçekten oldukça sarsıcıydı. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki hükümetlerimiz bu süreçte mal arzında hiçbir eksiklik yaşatmadı, hiçbir ürünün tedarikinde sorun olmadı. Bu 22 yılın en az 17-18 yılı boyunca tek haneli ya da %12-13 seviyelerinde seyreden makul bir enflasyon ortamında istikrarlı dönemler geçirdik. Bunun sonucunda ülkemiz reel anlamda 22 yılda yıllık ortalama %5,4 büyüme kaydetti.
TÜİK’in milli gelir rakamlarını yakında açıklayacağını ifade eden Bolat şöyle devam etti:
Bir iki gün içinde TÜİK milli gelir rakamlarımızı duyuracak. Yaklaşık 10 gün sonra ise orta vadeli üç yıllık program halkımızla paylaşılacak. Bu program hazırlanırken ülkemizin kaynakları, ihtiyaçları, halkımızın beklentileri ve alım gücünün artırılması hedeflendi. Tarım, sanayi, hizmetler sektörü, ihracat ve hizmet ihracatı alanında önemli ilerlemeler sağlandı. Günlük hayatta yaşadığımız sorunlar zaman zaman bizi umutsuzluğa sürükleyebilir ancak orta ve uzun vadeli perspektiften baktığımızda Türkiye’nin, siyasi ve ekonomik istikrar, reformlar ile atılımlar sayesinde son 22 yılda büyük mesafeler kat ettiğini görmemiz mümkün.
Erzurum’daki gelişmelere de değinen Bolat, geçtiğimiz yıllarda Erzurum’da yaşanan olumlu dönüşümü yakından takip ettiğini belirtti. 2004 yılında TÜSİAD şubesi açtıkları Erzurum’un bugünkü haliyle kıyaslandığında yaklaşık 40-50 katlık olumlu yönde bir değişim olduğunu dile getirdi.
Kişi başına düşen milli gelirimizin 3 bin 608 dolardan şu anda birinci çeyrek sonunda 16 bin dolara yaklaştığını ifade eden Bolat şunları kaydetti:
Anadolu’nun her bölgesinde büyük atılımlar gerçekleşiyor. OSB sayımız 180’den 380’e çıktı. Üretimimiz ise 238 milyar dolardan 1,4 trilyon doları aşacak şekilde ilerliyor. Kişi başına düşen milli gelirimiz ise 3 bin 608 dolardan birinci çeyrek sonunda 16 bin dolara ulaştı. İkinci çeyrek rakamları açıklandığında bu rakamın 16 bin doları geçtiğini göreceğiz. Dünya genelinde ekonomik ve siyasal krizler, savaşlar ve afetler yaşandığı böylesi bir dönemde Türkiye başarılı bir şekilde yönetildi. Halkımız sağlık, eğitim ve enerji alanlarında güçlü bir idare gördü.
Dünyada elektrik krizleri yaşanırken ve birçok ülke günlük birkaç saatlik elektrikle yaşamını sürdürmeye çalışırken Türkiye bu konuda çok iyi durumda. Ticaret Bakanı olarak ziyaret ettiğimiz ülkelerde Türkiye ile aralarındaki olumlu farkları net bir şekilde görebiliyoruz. Dışarıdan bakıldığında bu durum daha da belirgin hale geliyor. Güçlü Türkiye ekonomisi, kaliteli ürünleri ve yüksek teknolojisiyle güçlü bir Türkiye; aynı zamanda liderliği sağlam olan bir ülke olarak öne çıkıyor. Bugün Türkiye barış konusunda arabuluculuk yapan, sözü dinlenen, bölgesel lider ve küresel oyuncu olarak dünyada haklı bir yer edindi değerlendirmesinde bulundu.