Avrupa Birliği, sera gazı emisyonlarını 2040 yılına kadar 1990 seviyelerine göre yüzde 90 oranında azaltmayı yasal bir zorunluluk haline getiren yeni iklim anlaşmasında uzlaştı. Avrupa Parlamentosu ve üye ülkeler arasında sağlanan geçici uzlaşma, AB İklim Yasası’nın güncellenmesini içeriyor ve uzun süredir tartışılan düzenlemeleri resmi bir zemine taşıyor. Ayrıca, anlaşma, birliğin yeni emisyon ticaret sisteminin başlangıç tarihini bir yıl ertelemeyi kararlaştırıyor.
2050’de iklim nötrlüğü hedefi belirlenirken AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, COP30 sonrası somut adımlar atıldığını belirtti. Açıklamasında, 2040 yılına kadar emisyonlarda %90 oranında bağlayıcı bir azaltım hedefi koyduklarını vurgulayan von der Leyen, bu planın temiz enerjiye geçişi hızlandırırken rekabetçiliği koruyacak pragmatik ve esnek bir yol haritası sunduğunu ifade etti.
Aylar süren müzakereler sonucu oluşan anlaşma, Avrupa birliğinin 2050 yılı itibarıyla iklim nötrlüğüne ulaşma hedefinde kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Ancak süreç boyunca Polonya ve Macaristan gibi ülkeler, yüksek enerji maliyetlerinden etkilenen sanayinin zarar göreceği gerekçesiyle daha derin kesintilere itiraz etti. Buna karşılık İspanya ve İsveç gibi ülkeler ise aşırı hava olaylarının artan etkileri karşısında daha cesur adımların kaçınılmaz olduğunu ve Avrupa'nın yeşil teknoloji üretimi açısından Çin'in gerisinde kalmaması gerektiğini savundu.
ETS2 sistemi ertelenerek yeniden planlandı
Anlaşmanın öne çıkan noktalarından biri, binalar, karayolu taşımacılığı ve küçük işletmeleri kapsayan yeni emisyon ticaret sistemi ETS2’nin yürürlüğe giriş tarihinin 2028’e ertelenmesi oldu. Normalde 2027’de devreye girmesi beklenen bu sistem, mevcut karbon piyasasının dışında kalan sektörlere yönelik fiyatlandırma mekanizmasını hayata geçirmeyi amaçlıyordu.
Yeni düzenleme aynı zamanda karbon giderim kredileri kullanımını da destekliyor. Bu kapsamda Avrupa sanayisi emisyonlarını yüzde 85 dolayında doğrudan azaltmayı hedefliyor. Kalan emisyon miktarının telafi edilmesi için ise gelişmekte olan ülkelere karbon kredisi satışının önü açılıyor. Ek olarak, sanayi üzerindeki yükü hafifletmek adına uluslararası karbon kredilerinin yüzde 5’e kadar kullanılmasına izin verildi.
Antik Roma betonunun dayanıklılık sırları açığa çıkarken Avrupa lider konumda
Tüm bu esnekliklere rağmen Avrupa Birliği, büyük ekonomiler arasında en ileri düzeyde iklim taahhütlerine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Birlik, 1990 yılından beri emisyonlarını yüzde 37 seviyesinde düşürmeyi başardı. Yeni hedefin resmileşmesi için anlaşmanın hem Avrupa Parlamentosu hem de üye ülkeler tarafından onaylanması gerekiyor. Ancak bu tür önceden uzlaşılmış metinlerin onay sürecinin genellikle formaliteden ibaret olduğu belirtiliyor.