Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, "uyuşturucu kullanımına yer ve imkan sağlama" ve "kadınları cinsel ilişkiye zorlayarak sektörel ve maddi çıkar elde etme" suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu olayın ardından, eski Habertürk spikeri Nur Köşker bir açıklama yaparak, Ersoy tarafından tacize uğradığını ve bu nedenle istifa ederek Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldığını iddia etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, sekiz kişi hakkında "uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak" ve "uyuşturucu madde kullanmak, kullanılmasına olanak sağlamak" suçlarından gözaltı kararı verildi.
Eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un da aralarında olduğu şüpheliler, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından akşam saatlerinde gözaltına alındı.
Şüpheliler Mehmet Akif Ersoy, Ufuk Tetik, Elif Kılınç, Mahmut Göde, Mustafa Manaz, Gizem Aybaktı, Ebru Gülan ve Buse Öztay, Adli Tıp Kurumu’ndaki sağlık kontrollerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bu sırada şüphelilerden Ufuk Tetik, bir basın mensubunun kamerasına müdahale etti.
Sulh ceza hâkimliğine çıkarılan Mehmet Akif Ersoy, Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülan hakkında tutuklama kararı verilirken; Gizem Aybaktı, Buse Öztay, Elif Kılınç ve Dilara Yıldız için yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildi. Böylece toplamda dört isim tutuklanırken diğer dört kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Başsavcılığın hazırladığı sevk yazısı ise kamuoyu ile paylaşıldı. Yazıda, gizli tanık ifadelerine dayanarak şüphelilerin uyuşturucu madde kullanımına kendi evlerinde olanak sağladığı, eve gelen kadınlara uyuşturucu temin ederek daha sonra birden fazla kişinin katıldığı cinsel ilişkilere zemin hazırladığı iddiaları yer aldı. Ayrıca, şüphelilerin bu yollarla sektörel ve maddi kazanç elde ettikleri kaydedildi. Mehmet Akif Ersoy’un diğer zanlılar olan Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülan ile iş birliği içinde hareket ettikleri belirtildi.
Başsavcılık, mevcut deliller doğrultusunda kuvvetli suç şüphesi ve delillerin karartılması ihtimalini göz önünde bulundurarak tutuklama talep etti. Sulh Ceza Hâkimliği de bu talepleri doğrultusunda ilgili kararları verdi.
MEHMET AKİF ERSOY'UN GÖREVİNE SON VERİLDİ
Mehmet Akif Ersoy'un gözaltına alınmasının ardından Habertürk'ten konuyla ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy gözaltına alınmıştır. Yürütülen soruşturmanın selameti açısından Mehmet Akif Ersoy görevinden uzaklaştırılmıştır." denildi.
Nur Köşker'den gündem yaratacak açıklamalar
Ersoy ve üç kişinin tutuklanıp cezaevine gönderilmesinin ardından, daha önce Habertürk'te ekran yüzü olarak görev yapan ve Türkiye'den ayrılma kararı alan Nur Köşker, dikkat çeken ifadelerle sürece dair önemli açıklamalarda bulundu.
"Bacaklarını göreyim, LED'in önüne geç"
Köşker, açıklamalarında Ersoy tarafından sistematik şekilde tacize uğradığını dile getirerek konuyu şöyle aktardı: "Evli olduğum dönemden itibaren başlayan ve uzun süre devam eden bir taciz süreci var. Asansör kapısını tutmalar, absürt mesajlar göndermeler... Mesela 'Sabah bülteninde LED'in önüne geç, bacaklarını göreyim. Masanın arkasına saklamışlar' gibi. Böyle bir genel yayın yönetmeni olabilir mi? Sürecin en can alıcı kısmı ise beni 'Oturup masada haber yazarsın' diyerek ekrandan almakla tehdit etmesiydi. Maalesef bu sözlerle ilgili bir delilim yok; böyle bir cümle kuracağını bilsem, o odaya ses kaydı alarak girerdim. Sonrasında kendisine şu karşılıkla durumu kapattım: 'Anladım ben seni. Şöyle çözelim, istifa edeyim ve gideyim.' Ve o şekilde istifa ederek ayrıldım."
"Bir sene işsiz kaldım, hayatımın en zor dönemini yaşadım"
İstifasının ardından yaşadığı zorlukları da paylaşan Köşker, süreci şu sözlerle özetledi: "Sonraki bir yıl boyunca işsiz kaldım o adamın yüzünden. Hayatımın en zor dönemlerinden biriydi. İşe ilk olarak gece spikerliği yaparak başlamıştım, ardından hafta sonu ana haberi sunmaya geçtim. Yaz döneminde düzenli olarak ekran yüzüydüm. Kendi kariyerimde zirveye yaklaştığımı düşündüğüm bir an geldi ve istifa etmek zorunda kaldım. Sonunda 'Bu ülkede olmayacak herhalde' diyerek ayrıldım, kıta değiştirdim ve başka bir yerde yeni bir hayat kurdum."
"Herkes neden sustun diye soruyor"
Sosyal medyada yaptığı paylaşımla bugüne kadar sessiz kalmasının nedenlerini açıklayan Köşker şöyle devam etti: "Birçok kişi bana soruyor; neden bu zamana kadar sustun? Bu durumu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Birincisi, kendimi asla güvende hissetmiyordum. Ne yaparsa yapsın sonuçlarına katlanmadığını gördüğümüz karanlık biriydi. İkincisi, o dönemde evliydim; korumam gereken bir ailem ve eşim vardı. Bu yüzden kimseye bu meseleden bahsedemedim."
"Ben utanarak yazıyorum, kendisi utanmıyordu"
Köşker, tacizin uzun bir süreç boyunca devam ettiğini vurgulayarak şu cümleleri ekledi: "Genel yayın yönetmeni olduğu gibi ekrandan almakla tehdit etmeye başladı. 'Ya bu iş böyle olur ya da oturup masada haber yazarsın' dediği noktada ben artık istifa edip ayrılma kararı aldım. O gün bana böyle bir şey söyleyeceğini bilseydim kesinlikle odasına ses kaydı başlatarak girerdim. Ardından herkesle şu şekilde paylaşarak konuyu kapattım: 'Editörlük yapmamı istedi; kabul etmediğim için işten ayrıldım.' Ancak olay benim dışımda yayıldıkça yavaş yavaş yakın çevreme durumu anlatmaya başladım." Köşker, yaşananları şu sözlerle noktaladı: "Sabahın 5'inde 'Endamını masanın arkasına saklamışlar, yönetmene söyle LED'in önüne geç' diye mesaj atan bir Genel Yayın Yönetmeni düşünebiliyor musunuz? Ben utanarak yazıyorum, kendisi ise utanmıyordu. Üstelik o sırada üzerimde etek vardı ve LED'ın önüne geçmemi istemesinin asıl sebebi de buydu."