Çok zamandır bekliyorum, uzun zamandır bekliyorum, ekim ayından bu yana bekliyorum... Peki beklediğine değdi mi diye sorarsanız vallahi değdi, billahi değdi. Çok güzel dizi yapmışlar emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

MARAŞLI

Tür: Dram, Romantik, Aksiyon, Polisiye 
Yönetmen: Arda Sarıgün
Senaryo: Ethem Özışık, Hakan Bonomo, Ercan Uğur
Yapım: TIMS&B Productions
Yapımcı: Timur Savcı, Burak Sağyaşar
Yapım Yılı: 2021 
Yayın Günü: Pazartesi
Yayın Saati: 20.00
Yayın Kanalı: ATV
Başlangıç Tarihi: 11 Ocak 2021
Konu:
Maraşlı, Özel Kuvvetlerden ayrılan eski bir askerdir. Kendine bir sahaf dükkanı açarak hayatını hasta olan kızı Zeliş ile ilgilenerek ve kitap satarak geçirme kararı almıştır. Ta ki bir gün dünyalar güzeli Mahur Türel, Maraşlı'nın sahaf dükkanından içeri girene kadar. Türkiye'nin en büyük iş adamlarından olan Aziz Türel'in, çocuklarından en kıymetlisi olan Mahur'un başı o gün çektiği bir fotoğraf karesi yüzünden büyük derde girer. Mahur'un istemeden karıştığı olaydan, hayatını Maraşlı kurtarır. O gün kaderleri birbirine bağlanır. Artık Mahur'un hayatı tehlikededir…

Oyuncular:

Burak Deniz

Alina Boz

Kerem Atabeyoğlu

Saygın Soysal

Rojda Demirer

Neslihan Acar

Cemil Büyükdöğerli

Ahmet Varlı

Melis İşiten

Serhat Parıl

Cihan Yenici

Sinem Akyol

Türkü Su Demirel

Gizem Kala

Bedriye Rosa Çelik

Serhat Kılıç

Maraşlı'nın çok sıra dışı olmayan bir konusu var: Özel Kuvvetler'den emekli bir asker olan, Maraşlı lakaplı Celal, bir gün genç bir fotoğrafçı olan Mahur'la karşılaşır. Mahur, bir cinayete tanık olur; fark edilir. Katillerden kaçmaya çalışırken onu Maraşlı kurtarır. Mahur'un babası, Maraşlı'dan kızını korumasını ister... 

Burak Deniz sen muazzam bir oyuncusun, bir önceki internet projende buna karar vermiştim ve bu dizi ile artık çok emin oldum. Su gibi şekilden şekle girebilen oyunculara bayılıyorum. Burak Deniz'in de ilk dizisinden bu yana kendini sürekli geliştirmesi gözde oyuncularım arasında olma yoluna doğru gitmesine sebep oluyor. Burak'ı bu kadar övdüğüm yeter sanki... Karakteri aslında nahif ama kaba gibi gözüken, etrafına kocaman duvarlar örmüş ve o duvarları kimsenin yıkmasına izin vermeyen, tüm hayatı kızı olmuş bir karakter. İlk bölümde geçmişe dair de bir çok travma geçirmiş bir karakter gibi geldi. Burak çok iyi oynadığı için mi yoksa karakterde mi bir şeyler buldum bilemedim ama kendime yakın hissettiğim bir karakter oldu. Bence bölümün kahramanı Maraşlı'ydı.

Alina Boz ve Burak Deniz çok yakışmışlar. Alina Boz hisli bir oyunculuğa sahip. Yani bakışları çok derin ve yüz ifadesini mimikleriyle birlikte çok iyi kullanıyor. Yalnız profilden Sibel Can'a benzemiyor mu? Sibel Can'ın kızı olsa bu kadar benzerdi. Maşallah Alina çok tatlı bir kız keza oyunculuğu da öyle doğal oynaması hoşuma gidiyor. Bu dizi de Mahur karakterini oynuyor. Maraşlı gibi dik başlı ama nahif bir karakter. Mahur'un da acılar var ve bu acıları geçmişten günümüze taşımış. Mahur karakterinin nasıl şekilleneceği ilk bölümden belli değildi. Nasıl bir karakter olacağını merak ediyorum.

Kerem Atabeyoğlu'nu son yıllarda bir dizide tamamen görmedim. Konuk oyuncu gibi bir iki bölüm oynayıp diziden ayrılıyordu. İnşallah bu dizide finaline kadar izleme şansı buluruz. Usta oyunculuğu her zaman ki gibi beni mest etti.

Saygın Soysal, dizilerin kötü adamı... Eminim hepimiz kötü adamlılığın yakışması konusunda hemfikirizdir. Başka oyuncularda bir iki kez aynı karakter denk gelince sıkıcı oluyor. Fakat Saygın'da tuhaf bir enerji var ve kötü adam karakterini sonsuza kadar oynasa bile sıkacağını düşünmüyorum. Oyunculuğu zaten güzel ve üstün birde böyle bir enerjiye sahip olunca kötü adam karakterini bile sevdiriyor. Bu dizide de dizinin kötü adamı ve ilk bölümde performansı olağanüstüydü.

Rojda Demirer'i izlerken lütfen artık şu ateşli karakterlere bir ara ver demekten kendimi alamıyorum. Eskiden böyle farklı karakterlere yer verirdi. Son dönemlerde yaptığı dizilerde ise hep böyle bir seksi, ateşli karakterlerde görür olduk. Oyunculuğu çok iyi orada bir sorun yokta sanki hep aynı karakterin farklı hayatını izliyormuş hissi veriyor.

Cemil Büyükdöğerli'yi özleyen var mı? Ben çok özledim. En son 2017 yılında bir dizide izleme şansı bulmuştum. Sonra başka bir dizi ve ya filmde oynadı mı bilmiyorum ama bana göre çok fazla ara vermişti. İyi ki bu projede olmuş ve iyi ki izliyoruz. İlk bölümde bir kaç sahnesi vardı çok ön planda değildi. Umarım ilerleyen bölümlerde bol bol görürüz.

Serhat Kılıç şimdiye kadar hangi karakteri oynarsa oynasın üzerine biçilmiş bir kaftan gibi giymeyi başardı. Bana göre o kadar büyük bir oyuncu ki bir önceki karakterini asla aratmıyor ve bir önceki karakterini unutturmayı başarıyor. Her seferinde farklı karakterleri seçmesi ve sınırları zorlaması her karakterinde biraz daha hayranlık duymama sebep oluyor. Açıkçası çok fazla yazmaya gerek yok Serhat Kılıç usta bir oyuncu ve ilk bölümde harikaydı. Bence artık Serhat Kılıç'a düşmeyi bırakıp biraz abartma zamanımız geldi.

Yazı çok uzun olacağı için diğer oyunculara yer veremedim ama hepsi tanınmış kariyerinde izleyiciye kendini kanıtlamış oyunculardı. Yeni olan bir kaç oyuncu ise sahnelerinde başarılılardı. Teknik kısımda Arda Sarıgün hep ikinci yönetmen olarak geçerdi. İlk defa bir dizinin yönetmeni olarak izleme şansım oldu ve sosyal medyadan izlediğim kadarıyla izleyici olarak çoğunluk çok iyi iş çıkardığını yazmıştı. Bence öyle düşünüyorum. Kendine has bir tekniği ve ya bakış açısı mı var bilemedim ama çekimlerin farklı bir havası vardı. Bu yüzden artık işlerinin takipçisi olacağım bir yönetmen oldu. Umarım dizi çok sevilir ve uzun süre devam ederse daha çok inceleme fırsatı bulurum. Teknik kısım her şeyiyle kusursuzdu. Daha doğrusu dizide eleştirecek bir şey bulamadım. Yani mekanlarına baktım, kullanılan kostümlere baktım, renk yelpazesine baktım, dekorlara baktım, açılara baktım, geçişlere baktım, ışık açılarına baktım, oyuncuların oyununa baktım, müziklerine baktım, hikayesine baktım repliklerine baktım... baktım da baktım ama hiç bir şey bulamadım. Bu yüzden de kusursuz buldum, daha doğrusu çok özenildiği düşündüm. Sadece ben değil sosyal medyada da izleyicilerin yorumu hemen hemen benimle aynı düşüncedeydi. Dizinin reytingleri yarın belli olur ama bence yüksek reyting alacak gibi. Kısası kalmadı ama lafın kısası beklediğime değdi ve beklediğin üstünde çıktı. Bundan dolayı gönül rahatlığı ile size diziyi önerebilirim. Vaktiniz yoka bile vakit ayırıp en azından internet üzerinden bir şans verin. Bence sizde benim kadar seveceksinizdir. 

Elbette kendine özgü alt metinleri, yan hikayeleri, karakterleri ve detayları olsa da bilindik temalar üzerine kurulu bir hikaye bu. Zengin ve güçlü bir aileden gelen, Batı eğitimli, asi ruhlu bir kız... Alaturka diyebileceğimiz, orta sınıftan gelen, ağırbaşlı, ulaşılmaz, dramatik bir hikayesi olan bir adam... Bu adamın, bu kızın hayatını kurtarması... Aralarında zıtlaşmalarla başlayan bir aşk hikayesi... Adamın, kızın ailesine sızarak intikam alması... Hepsi çok bilindik, işlenmiş temalar. 

Ne var ki, Maraşlı hikayesinin kurulumu, kurgusu, karakterlerin derinliği, arka plandaki hikayeleri, diyaloglarıyla, bu temaları işlemiş olan çoğu dizinin olmak isteyip de olamadığı şeyi başarmış. Tüm klişelerine karşın sürükleyicini, şaşırtıcılığını, ilginçliğini kaybetmeden akıyor dizi. 

 

Hikayenin ana kahramanı olan Maraşlı, her ne kadar soğuk, ağır, içine kapalı, sessiz biri olsa da izleyici olarak iç dünyasına ulaşabildiğimiz, dramına inandığımız, derin bir karakter. Mutlu bir günlerinde, silahlı bir saldırıda açılan ateşte ağır yaralanan kızına olan sevgisi, edebiyata düşkünlüğü, mütevazı hayatı inandırıcı kurulmuş. 

Hikayenin ikinci ana karakteri konumundaki Mahur da Amerika'da eğitim görmüş, zengin, başarılı, ailesine düşkün ama başına buyruk bir karakter olarak, yine klişeler üzerine kurulmuş olsa da inandırıcı sınırlar içinde yazılmış ve işlenmişti. 

Yan karakterleri de, dizinin artılarından. Şimdilik ana kötümüz olan Savaş, yer altı mekanlarda yaşayan; şapkası, eldivenleri, siyah gözlükleri, alaycı dili ve acımasızlığıyla, yine klişe denebilecek özellikleri olan bir karakter. Ne var ki kronik bir cilt hastalığı olması yüzünden insan içine çıkamaması onun tüm bu uç özelliklerini inandırıcı kılıyor. Saygın Soysal çok karakteristik bir beden dili ve sıra dışı fiziksel özellikleri olan bir oyuncu. Bu nedenle, hangi rolde görsem aşağı yukarı aynı karakteri izliyormuşum hissini verir bana. Bununla birlikte şu ana kadar izlediklerim içinde, kendisine en yakıştırdığım rolü bu oldu. 

Serhat Kılıç'ın canlandırdığı, Mahur'un büyük abisi Necati ise dizilerde pek görmeye alışık olmadığımız şekilde felsefeye, tarihe düşkün, entelektüel, şakacı, eleştirici ve alkolik bir karakter. Olaylara bakış açısı, eleştirileri, isyan ettiği konular göz alındığında hikayede olumlu işleniş bir karakter olduğunu söyleyebileceğimiz bu karakterin cinsiyetçi bir yaklaşımının olması biraz can sıkıcı.