Binance üzerinde bitcoin btc xrp ada eos eth shib wink xlm bnb link uni ltc usdt doge dot sol vet ass trx btt fil neo xmr xtz atom avax cake rune dash chz sushi paribu btcturk bitcin bitexen
Yukarı Çık Çapası Kodu
Son Dakika

Türkiye Neden Yedi Bölge?

Yazı Boyutunu Büyütüp-Küçültme +Aa-
→ Reklamlar ←
→ Reklamlar ←
-- --
TÜRKİYE NEDEN YEDİ COĞRAFİ BÖLGE? 
Birçoğumuz bu sorunun cevabını merak eder, bir kısmımız ise cevabın 1941 yılında yapılan Birinci Coğrafya Kongresinde düğümlendiğini düşünürüz.
Ancak, bu Kongrenin amacı ne olursa olsun, birçoklarımızın pek de bilmediği, Anadolu’nun bölgelere ayrılmasına yönelik gayretlerin çok daha eski olduğudur.
Ünlü Coğrafya Hocası Cevat Gürsoy, coğrafyayı;  yeryüzünün izahlı tasviri şeklinde ifade etmektedir. Peki, bu tasvir sorunu nasıl çözülecektir. “Burada mühim bir mesele ortaya çıkmaktadır: yeryüzü coğrafî birliklere nasıl ayrılmalı ve bu birlikler hangi esaslara göre sınırlandırılmalıdır? Umumî tabiriyle bir coğrafî birliği, içersinde bir veya daha fazla coğrafî vasıfların müştereken tezahür ettiği bir saha olarak tarif etmek mümkündür. Coğrafî vasıflar ya. Fizikî muhite (yeryüzü şekilleri, iklim, su ve toprak şartları, bitki örtüsü ve hayvan toplulukları) veya insan ve eserlerine (beşerî, iktisadi, içtimai ve siyasi tezahürler) taallûk edebilir. İşte bütün bu vasıfların, coğrafî bölge veya yöreleri tespit edilecek olan sahada, coğrafyanın metot ve prensiplerine uygun olarak araştırılması lâzımdır; başka ifade ile, o bölge veya yöreler hakkında derin coğrafî bilgiye ihtiyaç vardır.”[1]
Şimdi anladık galiba. Bir takım coğrafi ve beşeri kabuller, aslında sınırları olmayan bölgeleri birbirinden ayıracaktır. Peki, hangisi daha önemlidir? Kıymetli Hocamız bu soruyu da şöyle cevaplamış: “Mamafih, umumiyetle kabul edildiği gibi, memleketimizin coğrafî şartları, bölge veya yörelerin tespitinde yer şekillerinin ön safa alınmasını icap ettirmektedir. Çünkü yer şekilleri, yalnız diğer fizikî coğrafya vasıfları üzerine değil, aynı zamanda beşer hayatına tesir eder.”[2]
Bu görüş bizim için ilk değildir. Farabi için milletler arasındaki tabii ayrılıklar, onların gök cisimlerine göre olan durumlarından, yani coğrafî koşullardan oluşmaktadır. Ona göre yeryüzü şekilleri sonucunda oluşan iklimsel farklılıkların, halkın örf ve adetlerinin oluşmasın üzerindeki önemi yadsınmamalıdır. Ayrıca yine coğrafi koşullardaki farklılıklar, iki millet arasında bir engelin oluşmasına sebep olur ki, bu durumda iletişim azalır. İşte lisan farkları da böylece ortaya çıkmaktadır.[3]
Peki, bizim coğrafyamızı adlandırma çalışmaları yeni mi? Elbette hayır. Bu çalışmalar ve adlandırmaların tarihi kısaca şu şekildedir.
Hüseyin Paşa tarafından 1887 de kaleme alınan “ziraat coğrafyası”[4] ve Mehmed Hikmet tarafından 1897 de yayınlanan “Coğrafyay-i umranî Kısm-ı evvel: Devlet-i Aliye-i Osmaniye”[5] önemli çalışmalardır ve bunların sonucunda Osmanlı Coğrafyası on beş bölüme ayrılmıştır.
1— Osmanlı Asya’sının kuzey tarafı
2— Osmanlı Asya’sının kuzey ve kuzeybatı taraf:
3— Kuzeybatıda Hüdavendigâr iklimi
4— Adalar Denizi iklimi
5— Merkez yaylası iklimi
6— Güney Anadolu ve Toros iklimi
7— Kızılırmak iklimi
8— Kuzeydoğuda Erzurum iklimi
9— Elcezire iklimi
10— Irak-ı Arabi iklimi
11— Kızıldeniz iklimi
12— Cebel Lübnan ve Suriye iklimi
13— Osmanlı Avrupa’sı doğu iklimi
14-— Osmanlı Avrupa’sı batı iklimi
15— Trablusgarp iklimi
1915 de Faik Sabri (Duran) iktisadi coğrafyasında[6], “Osmanlı ülkesinin tabii ve iktisadi vaziyetini; Anadolu yarımadası, Erzurum yaylası ve Cezire-i Ulya, Irak ve Badiyet üş-Şam, Suriye ve Filistin ve nihayet Arabistan olmak üzere beş büyük kısımda mütalâa etmiştir. Fakat müellifin, Osmanlı İmparatorluğunun dağılarak Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasından sonra neşrettiği eserlerde, bugünkü sınırlarımız dâhilinde bulunan saha ele alınıyor ve "iklim, tabii ahval ve hayat şartları birbirine benzemeyen" birtakım parçalara ayrılıyor. Meselâ 1938 de çıkan Türkiye coğrafyasında, mühim şehirler, bugünkülere çok benzeyen aşağıdaki bölgeler dâhilinde inceleniyor.

1— Marmara ve Trakya bölgesi
2— Karadeniz bölgesi
3— Merkez yaylası bölgesi
4— Ege bölgesi
5— Akdeniz bölgesi
6— Şark yaylası bölgesi

Bunlar içersinde yalnız Güneydoğu Anadolu eksik bulunmaktadır; bu da listenin 6ncı maddesinde dahil farz edilmiştir. Şu cihet şayanı dikkattir ki, aynen bu taksimatı biraz değişik ifadelerle, daha 1928 de eski yazı ile basılmış başka bir kitabında veren Faik Sabri, tabii mıntıkaları gösteren bir Türkiye haritasında, Güneydoğu Anadolu müstesna olmak üzere, 1941 coğrafî taksimatına çok yerde benzeyen sınırları tespit etmiş bulunuyordu. ”[7]

Diğer taraftan, 1921 yılında Hâmid Sadi tarafından yayımlanan "Anadolu yarımadasının coğrafî nahiyelere taksimi" adlı çalışma da Türkiye’yi 7 bölgeye ayırmıştır.[8]
Bunları şu şekilde ifade etmek mümkündür.[9]
1— Kuzey Anadolu (Karadeniz mailesi)
2— Marmara mıntıkası
3— Batı Anadolu
4— Güney Anadolu
5— Orta Anadolu
6— Doğu Anadolu
7— Güneydoğu Anadolu (Gezire-i Ulya)

Bunların yanı sıra en dikkat çekici olan sınıflandırmalardan birisi de hiç kuşkusuz Ulrich Frey tarafından hazırlanan haritadır. Aslında o da yedi ana coğrafi bölüm çizmiş ayrıca, birçok da münferit bölüm tanımlamıştır.



Harita Doç.Dr.Cevad R Gürsoy, Türkiye'nin Coğrafî Taksimatında Yapılması İcabeden Bazı Tashihler adlı çalışmasından alınmıştır.

             “Romen rakamları bölge gruplarını ve diğerleri ise münferit bölgeleri gösterir.  
                I.ANADOLU YÜKSEK ELI : 1) Galatya, 2) Frigya, 3) Likaonya (Izavriya ile), 4) Kapadokya (Komagene ile); II . "DOĞ U ANADOLU YÜKSEK ELİ " : 5) Kuzeyin volkan platosu, 6) Güneyin (akışsız) sahası; III. "GÜNEY DOĞU ANADOLU" : 7) Dicle bölgesi, 8) Fırat bölgesi; IV. DOĞU AKDENIZ SAHASI : 9) Kilikya, 10) Pisidya ve Pamfilya, 11) Likya; V. EGE SAHASI : 12) Karya, 13) Lidya, 14) Misya; VI . BOĞAZLAR ve MARMARA SAHASI: 15) Truva, 16) Bitinya, 17) Trakya; VII. KARADENİZ SAHASI: 18) Paflagonya, 19) Pontos, 20) Lâzistan. (İ. = Izavriya, K. = Komagene)”[10]

Elbette bu taksimat canımızı sıkacak ifadelerle bezenmektedir.
1941 Birinci Coğrafya Kongresi
Birinci  Coğrafya  Kongresi’nin  6  Haziran  1941  günü  saat 14.00’deki  açılış  nutkunda  Milli  Eğitim  Bakanı  Hasan  Ali YÜCEL, toplantıya katılanlara şöyle hitap etmiştir “Arkadaşlarım; Birinci  Coğrafya  Kongresini  huzurunuzda  açmakla  büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Memleket ilminin; gerek Üniversitede ve diğer okullarımızda, gerek memleketin muhtelif idari teşkilatında çalışan ve mevzuumuz olan dava ve iş bakımından ihtisas sahibi olan kıymetli mümessillerini aramızda görmekle mesudum.  Hepinizi hürmetle selamlarım.”[11]



 
Konuşmasında hangi konulara öncelik verilmesi gerektiğini de ifade eder:
1.  İlk, orta ve liselerde coğrafya müfredatı programları, 
2.  Coğrafya terimleri ve coğrafi yer isimlerinin nasıl yazılacağı meselesi,
3.  Coğrafya ders kitapları,
4.  Türkiye Coğrafyasının ana hatları ve yerlerin adlandırılması.



Buradan da anlaşılacağı üzere, “Türkiye’de Birinci Türk Coğrafya Kongresi çoğunlukla coğrafi bölgelerin oluşturulmasıyla anılmasına rağmen, kongrenin esas amacı coğrafya eğitimidir.”[12] 



 
Yukarıda belirtilen meselelerin halli için üç komisyonun kurulmuş ve yaklaşık iki hafta çalışmıştır.
1-Program ve Ders Kitapları Komisyonu,
2-Terim Komisyonu,
3-Türkiye Coğrafyası Komisyonu[13]

Bu Kongre sonucunda alınan kararlarla ilgili bazı soruların cevaplarını olduğu gibi Türk Coğrafya Dergisi’nde yayımlanan bir makaleye dayanarak verelim[14]:

Neden coğrafî bölgelerin ayrımına gerek duyulmuştur? : Bir bütünün kolaylıkla anlaşılması için bütünü oluşturulan parçaların detaylı olarak incelenmesi, öğretilmesi ve anlaşılması temel eğitim yöntemlerinden biridir. Türkiye, bulunduğu konuma bağlı olarak fizikî, sosyal ve ekonomik koşullar nedeniyle farklı özellikler gösterir. Bir bütün olarak ele alındığında farklılıkların nedenlerinin anlaşılması mümkün değildir. Bunun yerine farklılıkların daha az olduğu küçük ünitelerin incelenmesi, buradan bütüne ulaşılması (=tümevarım) pedagojik açıdan uygun bir yöntem kabul edilmektedir.  Bu yapılmadan konunun anlatılmaya çalışılması, özellikle coğrafyadaki her bir unsurun birbiri ile yakından ilişkisi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, anlaşılabilirlilik açısından büyük sorunlar çıkmaktadır. Konunun parçalara bölünerek anlatılması, ardından bütün halinde bir senteze gidilmesi kalıcı bir öğrenme için gerçekçi bir yaklaşımdır.
Bölgelerin sınırlarının belirlenmesinde hangi kriterler söz konusudur?:Bir bölge, benzer özellik gösteren yerleri tanımlar, sınırları ise farklılıklara bağlı olarak belirlenir. Coğrafî bölgeler, idari veya siyasi sınırlar olmadığı gibi, bir akarsu havzası veya bir jeolojik havza da değildir. Bir bölgenin oluşumunda sadece jeolojik,  jeomorfolojik, hidrografik ve iklim özellikleri değil, yerleşme şeklinden, yapı biçimine, hâkim ekonomik faaliyetlerden yaşam şekillerine kadar değişen tüm “coğrafî elemanlar” göz önünde bulundurulur. Bu nedenle zaman içinde özellikle beşerî ve ekonomik koşullarda meydana gelen değişimler coğrafî sınırların değiştirilmesi için haklı ve geçerli nedenlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.
Türkiye’nin coğrafî bölgeleri nasıl isimlendirilmiştir ? İsimlendirme kıyı bölgelerinde komşusu olduğu denize göre yapılmış, iç bölgeler  için  ise bulunduğu konuma göre tanımlama yapılmıştır (İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu). İsimlendirmede tarihsel veya etnik özellikler kullanılmamış, coğrafî isimlendirme esas alınmıştır.”

Sonuç:
Bizlerin inancı ve Ülküsü bu memleketin sınırlarının değişmemesi yönünde her türlü gayreti göstermektir. Ancak bazen, toplumun çeşitli ihtiyaçlarının daha kolay giderilmesi dikkate alınarak bazı sınırların da değişkenlik gösterebildiğini görüyoruz. Kaldı ki, Türkiye İstatistik Kurumu, Avrupa Birliği’nin Bölgesel İstatistik Sistemi’ne uyarak Türkiye’yi 12 Bölge ve 26 alt bölgeye ayırmış, ayırımda idari sınırları kriter olarak almıştır. Aslında bu konu da gündemde pek yer bulmamıştır.

Diğer taraftan, 1941 yılı koşullarında Dünya’nın hemen tüm ülkeleri “silahlı güçleri” ile sınırlarını değiştirmek gayretindeydi. Bu güçteki ülkelerin bağımsızlığını yeni elde etmiş bir ülkenin coğrafyasını bölmek için “Coğrafya Kongresine” ihtiyaç duyacağını sanmıyorum.

Asıl sorun, bu Memleketteki tüm faaliyetlerin siyasi bir anlam içerdiğine yönelik komplo teorilere duyulan özlemdir.

Coğrafya gibi; uzun soluklu çalışılması gereken, bir miktar matematik bilmeyi ve bir miktar da hayatı tanımayı zorunlu kılan bir “Bilim Dalı’nın” Siyaset gibi “Bilim Olmayan” birşey tarafından kullanılmasına izin vermemek veya buna alet olmamak gerekir.

Şimdi asıl sorgulanması gereken  konu geliyor.... Bu resimdeki aydınlık yüzlü, bilime, eğitime inanan insanlarımıza ne oldu? Nereye gittiler?
 



[1] Doç.Dr.Cevad R Gürsoy, Türkiye'nin Coğrafî Taksimatında Yapılması İcabeden Bazı Tashihler Ankara Üniversitesi DTCF Dergisi Cilt: 15 Sayı: 1.3 Sayfa: 219-239 DOI: 10.1501/ Yayın Tarihi: 1957
[2] A.g.e
[3] Harun Han Şirvani «al-Fârâbi's Political Theories» İslamic Cultare, July 1938 Çeviri: Hüseyin G. Yurdaydın
[4] HÜSEYIN, Bnb. : Memalik-i Osmaniye'nin ziraat coğrafyası. İstanbul 1303 (1887), s. 9-20.
[5] MEHMED HIKMET : Coğrafyay-i umranî . Kısm-ı evvel : Devlet-i Aliye-i Osmaniye. Dersaadet (İstanbul) 1313 (1897), s. 30-38.
[6] FAIK SABRİ (DURAN) : Osmanl ı Coğrafyay-i iktisadîsi. Dersaadet (İstanbul) 1331 (1915), s- 43-118.
[7] Doç.Dr.Cevad R Gürsoy, Türkiye'nin Coğrafî Taksimatında Yapılması İcabeden Bazı Tashihler Ankara
[8] HÂMID SADI (SELEN): İktisadî Coğrafya. Birinci Kitap: Türkiye. İstanbul 1926,
[9] A.g.e
[10] Doç.Dr.Cevad R Gürsoy, Türkiye'nin Coğrafî Taksimatında Yapılması İcabeden Bazı Tashihler Ankara
[11] Hasan Âli YÜCEL ve Birinci Coğrafya Kongresi (1941) Türk Coğrafya Dergisi Sayı 57: 11-19, İstanbul
[12] Yrd. Doç. Dr. Ufuk KARAKUŞ, Coğrafya Eğitimi İçin Önemli Bir Kaynak: Birinci Türk Coğrafya Kongresi, Marmara Coğrafya Dergisi Sayı: 25, Ocak - 2012, S. 198-212 İstanbul, ISSN:1303-2429
[13] Hasan Âli YÜCEL ve Birinci Coğrafya Kongresi (1941) Türk Coğrafya Dergisi Sayı 57: 11-19, İstanbul
[14]Prof.Dr. Sedat Avcı, Birinci Coğrafya Kongresi ve Türkiye’nin Coğrafî Bölgeleri Hakkındaki Tartışmalara Dair Bir Not, Türk Coğrafya Dergisi, Sayı 57: 95-99, İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder


İnd | Ping | Bing | Ping 2 | Feedburner | Auto Ping | Yandex Memurlar Kamu personeli memur adayları sağlık personeli meb personeli memur alımı kamu personeli alımı KPSS ve sınav haberleri Memurlar Haber sitesi Memur alımı, memur maaşları, memurlar için haberler, öğretmen haberleri, öğretmen atamaları, memur zamları, 4c, 4b, iş ilanları, memur ilanları, kpss haberleri Memur Site'de
Bedava MP3 Download, MP3 indir, Ücretsiz MP3, Dangerous MP3, Dangerous MP3Yerli ve yabancı hd film izle, Türkçe dublaj ve alt yazı seçenekleri ile en güncel filmleri 1080p kelimeleriyle sitemize gelenler için uyarıdır. Sitemizde hiçbir MP3 ve Türkçe Dublaj Full HD ve Türkçe Altyazılı 1080p İzle Tek Parca 4k 1080p Full HD filmi seyret Full Film bulunmamaktadır! Sadece bazı sitelerden dış bağlantı alınarak tanıtım amaçlı bir kaç şarkı bulunabilir. Lütfen sanata ve sanatçıya saygı için korsan müziğe hayır! Internetten mp3 yüklemek yerine onların kaset ve cd'lerini alarak destek olalım.
Günümüzün en büyük hobilerinden birisi hiç kuşkusuz TV izlemektir. Canlı TV sitemiz TV izlemeyi siz kullanıcılarına kolaylaştırmak için kurulan bir platformdur. Sitemizde tüm kanalları kesintisiz ve donmadan rahatlıkla izleyebilirsiniz.
aktüel, ürünler, kataloğu, broşürü, insert, indirim, kampanya, promosyon, a101, bim, şok, market,aktuel katalogu
YASAL UYARI;

Sitemizde yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum,analiz ve tavsiyeler, yorum,analiz ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun ve doğru sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.memursite.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.
Sitemizde yer alan bilgiler tanı ve tedavi amaçlı değildir. Sizlere aktardığımız bilgiler, tavsiye niteliğinde olup reçete ya da tedavi yöntemlerinizi değiştirmeye yönelik değildir. Sitemizdeki bilgiler hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılmamalıdır. Sitemizdeki bilgileri uygulamadan önce mutlaka doktorunuza danışınız. Sağlık problemlerinizin temelinde yatan sorunu ancak doktorunuza muayene olarak bulabilirsiniz. Bu bilgiler tanı ve tedavi amaçlı kullanıldığında sorumluluk tamamen Kullanıcılar ve Üyelere aittir. Bilgilerin yanlış anlaşılmasından ve buna bağlı olarak doğabilecek mağduriyetten sitemiz yasal sorumluluk altında değildir, siteye girmekle bu şartları okumuş, anlamış ve kabul etmiş sayılırsınız.
Memursite.com haber, yorum ve reklam için - İletişim: reklam@memursite.com
OcakŞubatMartNisanMayıs Haziran Temmuz Ağustos EylülEkimKasım AralıkPazartesiSalıÇarşambaPerşembeCumaCumartesiPazar  2020 2021 2022 2023 2024 2025 2026 2027 2028 2029 2030 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55. 56. 57. 58. 59. 60. 61. 62. 63. 64. 65. 66. 67. 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. 81. 82. 83. 84. 85. 86. 87. 88. 89. 90. 91. 92. 93. Maps1*Maps2*Maps3*Maps4*Maps5*Maps6*Maps7*Maps8*Maps9*Maps10*Maps11*Maps12*Maps13*Maps14*Maps15*Maps16*Maps17
TRT 1, Kanal D, Atv, Show TV, Star TV, Kanal 7, Tv 8, Fox TV ve online ücretli dizi ve film platformlarının Netflix, BluTV, puhutv, exxen, amazon prime, FOXPlay, beIN CONNECT, Filmbox Live, Mubi, D-Smart GO, Turkcell TV Plus, Tivibu, YouTube gibi sitelerin ücretli içeriklerini en sevdiğiniz dizileri, en beğendiğiniz filmleri ücretsiz olarak kendi sitelerinden izleyiniz.