NOKTALAMA İŞARETLERİ VE KISALTMALARIN YAZILIŞI
Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere kullanılan özel işaretlere noktalama işaretleri denir. Noktalama işaretleri anlamı aydınlatır, yanlış anlaşılmaların önüne geçer, okumayı kolaylaştırır.
Nokta ( . )
1. Cümlenin sonuna konur:
2. Bazı kısaltmaların sonuna konur:
Prof., Cad. (cadde), Sok. (sokak), T. (Türkçe), Ar. (Arapça), s. (sayfa)
3. Sayılardan sonra sıra bildirmede kullanılır:
3.(üçüncü), 2. Cadde, 20. Sokak, II. Mehmet, XV. yüzyıl.
4. Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra kullanılır:
I. 1. A. a.
5. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: 29.5.1453, 29.X.1923.
Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz: 29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923.
6. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
Tren 09.15’te kalktı.
Saat ve dakika sayılarını ayırmak için iki nokta işareti kesinlikle kullanılmaz.
7. Bibliyografik künyelerin sonuna konur:
Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara, 1960.
8. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur: 16.551.000, 22.465.660.
9. Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: 5.8 = 40
Virgül ( , )
1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime grupları arasına konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum. (Halide Edip Adıvar)
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır:
Umduk, bekledik, düşündük.
3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Mustafa Kemal Atatürk)
4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş ögeleri belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Atatürk)
6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
(Ahmet Haşim)
İkilemelerde kelimeler arasına herhangi bir işaret konmaz.
7. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerden sonra konur:
Datça’ya yarın gideceğim, dedi.
8. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, yoo, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur:
Peki, gideriz.
Hayhay, memnun oluruz.
9. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.
(Halit Ziya Uşaklıgil)
Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.
(Reşat Nuri Güntekin)
10. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
(Atatürk)
Sayın Başkan,
11. Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
38,6 (otuz sekiz tam onda altı).
Sayıların kesirli kısımlarını ayırmak için araya nokta işareti konmaz. Bu şekildeki sayılar usulüne göre okunmalıdır: 6,7 (altı tam onda yedi).
12. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur:
Falih RıfkıAtay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.
Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:
Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.
Şart ekinden sonra ve metin içinde da / de, ve, veya, yahut bağlaçlarıyla tekrarlı bağlaçlardan önce de sonra da virgül konmaz.
Noktalı Virgül ( ; )
1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur:
Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
İki Nokta ( : )
1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü! (Falih Rıfkı Atay)
2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. (Atatürk)
3. Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır: a:ile, i:cat.
4. Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur:
Bilge Kağan : Türklerim, işitin!
Üstten gök çökmedikçe
alttan yer delinmedikçe
ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
Koro : Göğe erer başımız
başınla senin!
(A. Turan Oflazoğlu)
5. Genel ağ adreslerinde kullanılır: http://www.tdk.gov.tr
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 56:8=7
Uyarı: İki nokta üst üste şeklinde bir adlandırma yanlıştır.
Üç Nokta ( ... )
1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da, bu yanı...
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.
B..., 7 Nisan (Reşat Nuri Güntekin)
3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konur:
… derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı…
(Tarık Buğra)
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali... Koca Ali, be!..
(Ömer Seyfettin)
(Ömer Seyfettin)
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
— Yabancı yok!
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!..
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!..
(Ömer Seyfettin)
Üç nokta yerine iki nokta veya daha çok nokta kullanılmaz.
Soru İşareti ( ? )
1. Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:
Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? (Ahmet Haşim)
Soru eki veya soru kelimesi kullanılmadan da ezgili söyleyişle soru anlamı kazanan ifadelerden sonra da soru işareti kullanılır:
Gümrükteki memur başını kaldırdı:
— Adınız?
2. Bilinmeyen veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?).
Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı?
(Yahya Kemal Beyatlı)
Ruhunu karartan neydi, yağmur mu yağıyordu; yoksa şimşekler mi çakıyordu?
Ünlem İşareti ( ! )
1. Sevinç, kıvanç, acı, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur:
Ne mutlu Türk’üm diyene!
(Mustafa Kemal Atatürk)
Aşk olsun!
Ne kadar akıllı adamlar var!
2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
(Mustafa Kemal Atatürk)
Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabileceği gibi cümlenin sonuna da konabilir:
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun… ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
3. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş(!).
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Kısa Çizgi ( - )
1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntü-
den mi bilmem. (Sait Faik Abasıyanık)
2. Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır:
Örnek olsun diye -örnek istemez ya- söylüyorum.
3. Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur:
al-ış, dur-ak.
4. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır:
al-, oku-, yazdır-, okut-, bil-, sevdir-, anla-.
5. Eklerin başına konur:
-den, -lık, -ış, -t, -m, -sı, -mış.
6. Heceleri göstermek için kullanılır:
a-raş-tır-ma, bi-le-zik.
7. Kelimeler arasında “-den... -a, ve, ile, ila, arasında” anlamlarını vermek için kullanılır:
Türkçe-Fransızca Sözlük, Aydın-İzmir yolu, Ankara-İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri, 10.30-11.30, 2000-2001 öğretim yılı, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi.
8. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır: 50 – 30 = 20
Uzun Çizgi ( – )
Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir.
Frankfurt’a gelene herkesin sorduğu sorular şunlardır:
— Eski şehri gezdin mi?
— Rothshild’in evine gittin mi?
— Goethe’nin evini gezdin mi?
(Ahmet Haşim)
Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir.
Uyarı: Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kullanılmaz.
Eğik Çizgi ( / )
1. Yan yana yazılması gereken durumlarda dizelerin arasına konur:
Ne sen, ne ben / Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ / Ne de âlâm-ı fikre bir mersâ / Olan bu mâî deniz. (Ahmet Haşim)
2. Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur:
Altay Sokağı, Nu.:21/6 Kurtuluş / ANKARA
3. Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmada kullanılır: 18/01/1964, 21/IX/2006.
4. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır:
-a /-e, -an / -en, -lık / -lik, -madan / -meden.
5. Genel ağ adreslerinde kullanılır: http://www.selcuk.edu.tr
6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 70 / 2 = 35
Tırnak İşareti ( “ ” )
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır:
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
Bugünlerde “iyi bir iş” arıyordu. Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
3. Cümle içerisinde kitapların, yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
Yahya Kemal’in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitapların, yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınmadan koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:
Höyük sözü Anadolu’da tepe olarak geçer.
Mehmet Kaplan’ın Dil ve Kültür’ünden çok etkilenmiş.
Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kullanılmaz.
Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ )
Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır:
Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı” dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okumaya başladı.
Denden İşareti ( " )
Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:
a) Etken fiil
b) Edilgen “
c) Dönüşlü “
ç) İşteş “
Yay Ayraç ( ( ) )
1. Cümlenin yapısıyla doğrudan ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)
Uyarı: Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapandıktan sonra yazılır: Yunus Emre (1240?-1320)’nin...
2. Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:
İhtiyar - (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın...
Kaymakam - (Hiddetle) Ne olacak baba...
(Reşat Nuri Güntekin)
3. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin
Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?
(Mehmet Akif Ersoy)
4. Alıntılarda, başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümlerin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir.
5. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır.
6. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını göstermek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır.
7. Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
I) 1) A) a)
II) 2) B) b)
Köşeli Ayraç ( [ ] )
1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:
Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (186-1973)] en güzel eserlerini Bodrum’da yazmıştır.
2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
Reşat Nuri [ Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.
Server Bedi [Peyami Safa]
Server Bedi [Peyami Safa]
Kesme İşareti ( ’ )
1. Özel adlara getirilen iyelik, hâl ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır:
Atatürk’üm, Türkiye’m; Yunus Emre’yi, Fatih Sultan Mehmet’e, Türk’e, Türkiye’de, Anadolu’dan, Ziya Gökalp Bulvarı’nda, Çankaya Köşkü’ne, Pamuk’a, Ağrı Dağı’nın, Sinekli Bakkal’ı, Türkmenistan’da, Venüs’ü, Allah’ın, Medeni Kanun’un; Rus’muş.
Uyarılar:
a) Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce konur: Yunus Emre'nin (1240?-1320), Yakup Kadri'nin (Karaosmanoğlu).
b) Kurum, kuruluş, iş yeri adlarından; akım, çağ, dönem adlarından ve unvanlardan sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türk Dil Kurumundan, Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne, Gimanın; Eski Çağın, İlk Çağdan, Millî Edebiyat Akımının; Cumhurbaşkanınca, Başbakanca.
c) Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
ç) Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz:
ç) Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Ahmetler, Avrupalı, Konyalı, Kayserili, Türkleşmek, Türkçenin, Yakup Kadriler, Müslümanlıkta, Hrıstiyanlıktan.
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur: Bekir Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye.
3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için: TBMM’nin, TDK’nin, BM’de, TV’ye.
4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 1985’te, 8’inci madde, 2’nci kat, 7,65’lik.
5. Şiirde seslerin ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek için konur:
Bir ok attım karlı dağın ardına
Düştü m’ola sevdiğimin yurduna
İl yanmazken ben yanarım derdine
Engel aramızı açtı n’eyleyim
İl yanmazken ben yanarım derdine
Engel aramızı açtı n’eyleyim
(Karacaoğlan)
6. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri göstermek için konur: a’dan z’ye kadar, b’nin m’ye dönüşmesi; -sız, -siz’le yapılan yeni isimler.
Uyarı: “&” işareti İngilizceye özgüdür. Türkçede “ve” bağlacını karşılamak için böyle bir işaret kullanılamaz.
Hece Yapısı ve Satır Sonunda Kelimelerin Bölünmesi
Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden sonraki ünlüyle hece kurar:
a-ra-ba, bi-çi-mi-ne, iyi-lik, üst-lük, al-dı.
Kelime içinde yan yana gelen üsüzlerden sonuncusu kendisinden sonraki ünlüyle, diğerleri kendilerinden önceki ünlüyle hece kurar:
bir-lik, sev-mek, Türk-çe, Kork-maz.
Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre ayrılır:
band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-ra.
Türkçede satır sonunda kelimeler bölünebilir, fakat heceler bölünemez. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna kısa çizgi (-) konur.
Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur:
ba-şöğ-ret-men, il-ko-kul, Ka-ra-os-ma-noğ-lu.
Ayırmada satır sonunda ve satır başında tek harf bırakılmaz:
çurtma değil,
…………………………...uçurt-
ma;
Kesme işareti satır sonuna geldiğinde yalnız kesme işareti kullanılır, ayrıca çizgi kullanılmaz:
…………………….Konya’
nın…
…………………Ankara’
dan…
…………………..2006’
ya…
KISALTMALAR
Kısaltma; bir kelime, terim veya özel adın, içerdiği harflerden biri veya birkaçı ile daha kısa olarak ifade edilmesi ve simgeleştirilmesidir. Kısaltmalarla ilgili bu kurallar şunlardır:
1. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır: TBMM, TDK (Türk Dil Kurumu), TK (Türk Kültürü), GD (güneydoğu).
Ancak bazı kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime türetme amacıyla bazen özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı görülür: İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), SEKA (Selüloz ve Kâğıt Sanayii Kurumu), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi).
Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) kısalt-malarının dışında büyük harfle yapılan kısaltmalarda nokta kullanıl-maz.
2. Elementlerin ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul edilmiş-tir: C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir); m (metre), cm (santimetre), l (litre), mg (miligram).
3. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışın-da kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle bir-likte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins ismi ise ilk harf küçük olur: İng.(İngilizce), Alb. (Albay), Kocatepe Mah., kim. (kimya), sf. (sıfat), çev. (çeviren).
* * *
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır: kg'dan, cm'yi, mm’den. Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır: BDT’ye, THY'de, TRT’nin, TV'den, TL’ye. Ancak kısaltması büyük harfle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır: ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.
Sonunda nokta bulunan kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalarda ek, noktadan sonra ve kelimenin okunuşuna uygun olarak yazılır: vb.leri, mad.si, Alm.dan.
Kısaltmalar dizini için burayı tıklayınız.
(Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Yazım Kılavuzu'nun 2005 yılı baskısı esas alınmıştır.)
Cumhuriyet Dönemi Türkçesinde Tehlikeli Bir Bozulma: Kısaltmaların Söylenişi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder