Lityum, batarya üretiminde kullanılıyor. Pazarın yüzde 90’ını elinde tutan Çin’e kötü haber: ABD’deki McDermitt Kalderası’nda tam 40 milyon metrik ton lityum içeren kil tespit edildi. Bu rakam, “dünyanın en büyüğü” denilen Bolivya’daki lityum yataklarının neredeyse iki katı…
Dünyanın en büyük lityum rezervi, Amerika’nın Nevada ve Oregon eyaletlerinin sınırındaki McDermitt Kalderası’nda (Volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik şekil) bulundu. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, 64 kilometre uzunluğundaki kalderada 40 milyon metrik tona yakın değerli maden içeren kil tespit edildi.
Metrik ton başına fiyatı tam 37 bin dolar
Bu, bugüne kadarki en büyük lityum rezervi olarak bilinen Güney Amerika ülkesi Bolivya’daki tuz düzlüklerindeki lityumun neredeyse iki katı… 2022 itibariyle ortalama pil sınıfı lityum karbonat fiyatının metrik ton başına 37 bin dolar olduğuna dikkat çeken gazete, şu hesabı yaptı: “Bu da yanardağın potansiyel olarak 1.48 trilyon dolar değerinde değerli metalin üzerinde oturduğu anlamına gelir.”
Lityumun çıkartılması işini Kanada merkezli Lithium Americas Corporation adlı şirket yapacak. İlk kazmayı 2026’da vurması beklenen şirket, bölgede 40 yıl çalışacak. İlk safhada yılda 40 bin ton çıkartılacak. Lityum, akıllı telefonlar, elektrikli otomobiller ve güneş panellerinde kullanılan bataryaların üretiminde kullanılıyor. Pazarın yüzde 90’ının Çin’in elinde olduğuna işaret eden Daily Mail, yeni bulunan rezervin “Pekin yönetimi için kötü haber” olduğunun altını çizdi.
Kaldera 19 milyon yıl önce oluştu
Gazeteye konuşan uzmanlar, McDermitt Kalderası'nın yaklaşık 19 milyon yıl önce oluştuğuna ve en son 16 milyon yıl önce patladığına işaret etti: “Patlama mineralleri yerden yüzeye itti ve bu da lityum açısından zengin smektit kili bıraktı. Lityumun kraterin yüzeyine yükselmesine yol açan patlamadan kaynaklanan faylar ve kırıklar da oluştu.”
"ABD'nin kendi lityum arzı olacak"
McDermitt Kalderası'nda çalışacak madencilik şirketinin yöneticisi Tom Benson, “ABD'nin kendi lityum arzı olacak ve endüstriler arz kıtlığından daha az korkacak” diyerek rezervin önemine dikkat çekti. Leuven Üniversitesi’nden jeolog Anouk Borst da şu açıklamayı yaptı: “Çok ama çok önemli bir lityum yatağı. Fiyat, arz güvenliği ve jeopolitik açısından lityumun dinamiklerini küresel olarak değiştirebilir.”
Lityum talebinin yükselişi
2025 yılına kadar lityum talebinin yarısının elektrikli araç endüstrisinden geleceğine yönelik tahminler var. Bununla birlikte önümüzdeki 10 ila 15 yıl içinde elektrikli araç satışlarındaki çarpıcı artışla birlikte lityum için küresel talebin en az %300 artması bekleniyor.
Şu anda dünya çapında yaklaşık 2 milyon elektrikli araç var; Bloomberg New Energy Finance'a göre, 2030 yılında bu rakamın 24 milyonu geçecek. Elektrikli araç devi Tesla’nın ABD, Meksika, Kanada ve Avustralya'daki madencilik firmalarından lityum tedariği arayışlarını sürdürdüğü biliniyor.
Yükselen talebin doğal sonucu olarak, son birkaç yılda küresel pazarlardaki lityum fiyatları, yeterli miktarda bulunamayacağı korkusuyla 2018'deki keskin bir yükseliş yaşamıştı. Ancak ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nden jeolog Lisa Stilling, bu kıyamet senaryolarının biraz abartıldığı kanaatinde. Stilling, lityumun Dünya kabuğunun %0.002’sini oluşturduğu, ancak jeolojik olarak çok da nadir olmadığını, sadece nerede konsantre olarak bulunduğunu bilmenin mesele olduğunu söylüyor.
Araştırmacılar, bu soruyu cevaplamak için bu metalin zengin tortularının, rüzgâr gücü, su, ısı ve zamanla nasıl ve nerede birleştiklerini inceliyor. Bu yerler arasında Şili, Arjantin ve Bolivya’yı içeren Lityum Üçgeni’nin bulunduğu düz çöl havzalarının yanı sıra, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da pegmatit denilen volkanik kayalar ve kil oluşum bölgeleri var. Bir “beyaz altın” avı sürüyor...
Latin Amerika’daki Lityum Üçgeni’nde bulunan Bolivya’daki lityum üretim havzalarından birisi
En ucuz nereden çıkarılır?
Aralık 2017'de, Beyaz Saray, lityum içeren cevherler de dahil olmak üzere bazı “kritik” minerallerin yeni kaynakları üzerinde araştırmaları artırmaya yönelik yeni bir emir çıkarmıştı. Çin başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri de yeni kaynak arayışı içinde. AB araştırma konsorsiyumu, lityum pazarında rekabet edebilmek için Avrupa Lityum Enstitüsü kurdu. Lityum araştırmaları, lityum bakımından zengin birikintilerin nerede olduğunu bulmak amacıyla yeraltı suyunun dolaşımını izlemek için hidroloji çalışmalarına hız verdi.
Ancak ortada çok büyük bir sorun var: Lityum madenciliği için göze çarpan en önemli sorun, “temiz” enerjinin bile tamamen temiz olmaması. Zira lityumun cevherinden çıkarılması ve lityum karbonat veya lityum hidroksit gibi ticari olarak kullanılabilir bir forma dönüştürülmesi, çevreye sızabilecek zehirli atıklar üretebiliyor. Örneğin, Çin’in Tibet Platosu’ndaki bir lityum madeninden çıkan kimyasal sızıntılar, 2009’dan bu yana çevreye zarar vermeye devam ediyor ve yakındaki bir nehirden gelen balıkları ve diğer hayvanları öldürüyor.
Lityum madenciliği suyu tüketiyor
Latin Amerika’nın en büyük sorunlarının başında su geliyor. Arjantin, Bolivya ve Şili’nin bazı kısımlarını kapsayan kıtanın Lityum Üçgeni, dünyadaki diğer tuz dairelerinin altındaki metal arzının yarısından fazlasını elinde tutuyor. Burası aynı zamanda dünyadaki en kurak yerlerden biri. Bu büyük bir mesele, çünkü lityum çıkarmak için madenciler tuz dairelerindeki operasyona, delik açtıkları yüzeye mineral bakımından zengin tuzlu su pompalayarak başlıyorlar. Burası daha sonra aylarca buharlaşmaya bırakıyor.
Nispeten ucuz ve etkili bir süreç ancak çok fazla su tüketiliyor; ton lityum başına yaklaşık yaklaşık 2.000 ton sudan bahsediyoruz. Şili’deki Salar de Atacama’da, maden faaliyetleri bölgenin suyunun yüzde 65’ini tüketiyor. Bu tüketim, bazı toplulukların zaten su sıkıntısı yaşadığı bir alanda, kinoa ve lama yetiştiren yerel çiftçiler üzerinde de büyük bir etkiye sahip.
Lityum üretim süreçlerinde çevredeki doğal yaşam da ekolojik stres yaşıyor. Nesli tükenme tehdidi altında olan flamingolar da bu tehdidi yaşayan canlılardan yalnızca biri. Bu noktada lityumun pek de çevreci bir alternatif olmadığı sonucuna varılabilir. Nature’da yayımlanan bir makalede, Georgia Üniversitesi’nden malzeme mühendisi Gleb Yushin ve ortak yazarlar, pil üretmek için daha yaygın, daha ucuz ve çevre dostu malzemeler kullanan yeni pil teknolojisinin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Araştırmacılar, daha yaygın ve daha az toksik malzemelerle kobalt ve lityumun yerini alan yeni pil kimyaları üzerinde çalışıyor.
Lityumun başka kullanım alanları
Bipolar bozukluk için duygudurum dengeleyici: Lityum, 19. yüzyılın ortasından beri guttan zihinsel bozukluklara kadar değişen durumlar için bir ilaç olarak kullanılıyor. Lityum karbonat veya lityum sitrat olarak alındığında lityum, 1970'lerden bu yana, bipolar bozukluğun bir yönü olan akut maniyi tedavi etmek için yaygın olarak kullanılıyor.
Kozmetikler: Lityum stearat, emülsiyonlaştırıcı olarak işlev görüyor; yağların ve sıvıların temelinde, allık, göz farı ve ruj gibi kozmetik ürünlerinde ayrılmayı önlüyor. Yüz kremlerine eklendiğinde, hektorit adı verilen yumuşak ve yağlı, lityum içeren bir mineral, ürünü pürüzsüz ve yayılabilir tutuyor.
Askeri, endüstriyel, otomotiv, uçak ve denizcilik uygulamaları: Petrolün içine eklendiğinde, lityum stearat su geçirmiyor ve yüksek ve düşük sıcaklıklara toleranslı kalın bir yağlama gresi oluşturuyor.
Darbelere dayanıklı pişirme kabı ve alüminyum folyo: Diğer alkali metallerle karşılaştırıldığında, lityum atomları özellikle şarj durumlarında küçüktür. Lityum iyonları ısındıkça nispeten az büyürler, bu nedenle cama veya seramiklere bir miktar lityum karbonat ilave etmek, bu ürünleri sıcakken daha güçlü ve daha az kırılgan hale getirebiliyor.
Brüksel, rüzgar çiftlikleri ve elektrikli araçlar için gerekli olan maden / metal hammaddeleri için düzenleyici engelleri azaltmayı planlıyor. Avrupa Komisyonu, yeşil enerji için ihtiyaç duyduğu kendi hammaddelerinin üretimini artırmak istiyor. Hâlâ emekleme aşamasında olan planları, rüzgar çiftlikleri, güneş panelleri ve elektrikli araçlar için gerekli olan lityum, kobalt ve grafit gibi kritik malzemelerin madenciliği ve üretiminin önündeki engelleri azaltmanın yollarını arıyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı, Rusya'nın AB'ye olan gaz ihracatını tamamen durdurma riskini yaratmadan önce bile, yenilenebilir enerji kullanımını keskin bir şekilde artırmak isteyen komisyon, ithal hammaddelere fazla bağımlı olmanın riskleri konusunda alarm veriyordu.
Yapılan değerlendirmelere göre, 2030 yılına kadar, rüzgar türbinleri için nadir toprak / yer elementlerine yönelik AB talebi beş kat artacaktır. Ancak bu büyük artışa karşın küresel arzın yalnızca iki katına çıkması beklenmektedir. AB'nin Ortak Araştırma Merkezi'ne göre, lityum talebinin 2050 yılına kadar mevcut tüketimin neredeyse 60 katı olması büyük olasılık içindedir. Ancak yine yapılan değerlendirmeler, kobalt ve grafit ihtiyacının yaklaşık 15 kat daha fazla olabileceği doğrultusundadır.
Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı, Rusya'nın AB'ye olan gaz ihracatını tamamen durdurma riskini yaratmadan önce bile, yenilenebilir enerji kullanımını keskin bir şekilde artırmak isteyen komisyon, ithal hammaddelere fazla bağımlı olmanın riskleri konusunda alarm veriyordu.
Yapılan değerlendirmelere göre, 2030 yılına kadar, rüzgar türbinleri için nadir toprak / yer elementlerine yönelik AB talebi beş kat artacaktır. Ancak bu büyük artışa karşın küresel arzın yalnızca iki katına çıkması beklenmektedir. AB'nin Ortak Araştırma Merkezi'ne göre, lityum talebinin 2050 yılına kadar mevcut tüketimin neredeyse 60 katı olması büyük olasılık içindedir. Ancak yine yapılan değerlendirmeler, kobalt ve grafit ihtiyacının yaklaşık 15 kat daha fazla olabileceği doğrultusundadır.
https://www.dunya.com/sektorler/madencilik/dunyanin-en-buyuk-lityum-rezervi-bulundu-degeri-tam-15-trilyon-haberi-704633
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum KURALLARI: Hakaret içerici ve kanuni olarak suç teşkil edecek paylaşımlarda bulunmak yasaktır. Sorumluluk tamamen siz ziyaretçilere aittir.