
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2025 yılı için belirlediği rekor gelir ve turist hedeflerini hatırlatan Atalar, sahadan gelen ilk verilerin hedeflerle uyumsuz bir tablo ortaya koyduğunu ifade etti. Otel doluluk oranlarının düşük olduğunu, rezervasyonların azaldığını ve işletmelerin artan maliyetler ile baskılanan döviz kuru nedeniyle kar edemediğini belirtti. Bu olumsuz durumun yalnızca sektör çalışanlarını değil, tatil yapma imkanı ellerinden alınan milyonlarca vatandaşı da etkilediğini söyledi. Özellikle Antalya’da 2025'in ilk dört ayında yaşanan turist sayısındaki düşüşe dikkat çeken Atalar, Türkiye’nin ana pazarları olan Almanya, Rusya, İran ve İngiltere gibi ülkelerdeki gerilemenin de ciddi boyutta olduğunu ifade etti. Elde edilen bu düşüşün sadece takvimsel gerekçelerle açıklanamayacağını sözlerine ekledi.
Atalar, otellerden alınması gereken 2,37 milyar TL’lik konaklama vergisinin yalnızca yüzde 68'ine denk gelen 1,61 milyar TL’sinin tahsil edilmesini eleştirerek, aynı dönemde Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’na aktarılan kaynağın 2,16 milyar TL olduğunu belirtti. Sektörün ekonomiye katkı sağlamaya devam ettiğini ancak kamunun eline geçen tutarın sınırlı kaldığını vurgulayan Atalar, vergi tahsilatındaki başarısızlık ve kamu kaynaklarının kullanımındaki şeffaflık eksikliğine dikkat çekti.
Vatandaşların tatil hakkına da değinen Atalar, ekonomik şartlar nedeniyle milyonlarca insanın bu hakkından mahrum kaldığını belirtti. Tatilin sosyal eşitlik açısından sağladığı önemi hatırlatarak, özellikle ortalama gelirle geçinen ailelerin yaşadığı zorluklara işaret etti. 3 kişilik bir ailenin tatil yapmak için üstlenmek zorunda olduğu maliyetin erişilemez seviyelerde olduğunu vurgulayan Atalar, temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan milyonlarca insanın bu ekonomik yükle nasıl başa çıkabileceğini sordu. Tatili lüks haline getiren bu ekonomik düzenin yarattığı adaletsizlikleri dile getirerek sözlerini noktaladı.
Etiketler
Konu Dışı