Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) cumhurbaşkanlığı için düzenlenen seçimlerin ilk turu sona erdi ve oy verme işlemleri tamamlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre Tufan Erhürman, KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Cumhurbaşkanını belirlemek amacıyla 9. kez gerçekleştirilen seçimler kapsamında kurulan sandıklar yerel saatle 18.00’de kapandı. Ülke genelinde toplamda 777 sandık kurularak vatandaşlar seçime katılım gösterdi. KKTC’de 218 bin 313 kayıtlı seçmen bulunurken, cumhurbaşkanı seçilebilmek için geçerli oyların salt çoğunluğunun alınması gerekmekteydi.
KKTC'nin 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, resmi olmayan sonuçlara göre seçimin galibi olan Tufan Erhürman'ı tebrik etti. Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’na (BRT) yaptığı değerlendirmede Tatar, demokratik bir süreç yaşandığını vurguladı. Ayrıca kendisine destek veren yol arkadaşlarına teşekkürlerini ileterek Erhürman’ın zaferini kutladı. İç meselelerin seçim sürecindeki ağırlığını da dile getiren Tatar, halkın değişim isteğinin ön planda olduğunu ifade etti. Kıbrıs meselesine ilişkin izlenecek yolun ilerleyen dönemde görüleceğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı yarışında zafer kazanan Erhürman ise seçim sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye ile istişare yapılmaksızın dış politikaların belirlenmesinin bugüne kadar mümkün olmadığını ve kendi döneminde de benzer bir tutumun devam edeceğini vurguladı.
Tufan Erhürman ve eşi Nilen Bektaş Erhürman oy kullanırken
Devlet geleneğinin bu doğrultuda şekillendiğini ifade eden Erhürman, Türkiye ile ilişkilerde herhangi bir olumsuz tutum sergilemediğini belirtti ve yapılan kara propagandalara dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin kendisini yakından tanıdığını söyleyen Erhürman, geçmişte 15 ay boyunca başbakanlık yaptığını ve uzun yıllardır ana muhalefet liderliği görevini yürüttüğünü hatırlattı.
Erhürman, Türkiye ile olan ilişkilerin önemine dikkat çekerek bu bağın daha da güçleneceğini ve bunu bir misyon olarak gördüğünü ifade etti. Türkiye halkına sevgilerini ve saygılarını ileten cumhurbaşkanı seçilen Erhürman, doğru zeminde çok iyi ilişkilerin gelişerek sürdürüleceğini belirtti.
Seçimlere ilişkin değerlendirmede bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise düşük katılım oranının dikkat çekici olduğunu ifade ederek KKTC parlamentosunun acilen toplanması çağrısında bulundu. Seçim sonuçlarının değerlendirilerek federasyon olasılığının reddedilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararının alınmasının gerekliliğini savundu. Düşük katılımın Kıbrıs Türklüğünün kaderini temsil edemeyeceğini belirten Bahçeli, seçim sonuçlarını eleştirerek bu konuda net tavır alınması gerektiğini dile getirdi.
Yalnızca Türkiye tarafından tanınan ama 1983'ten beri fiili olarak varlığını devam ettiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (kısaca KKTC), bu sene içerisinde 11. Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Kıbrıs Sorunu'nun çözümü bağlamında uygulanacak yöntemlerin temel siyasi bölünmeyi oluşturduğu bir siyasal düzende, Kıbrıs Türk halkı, Türkiye vatandaşları tarafından "yavru vatan" olarak adlandırılan ülkelerini ileriye götürecek en doğru ve vizyoner yöneticiyi sandık başına giderek özgür iradeleri sonucunda seçeceklerdir. Ancak gerek KKTC ekonomisinin doğrudan Türkiye'ye bağlı olması, gerekse de adanın kuzeyindeki küçük devletin güvenliğinin neredeyse tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından sağlanması nedeniyle, kuşkusuz, seçimlerde "ana vatan" Türkiye'nin tavrı da haliyle oldukça etkilidir. Bu durum, kuşkusuz demokratik özgürlükler anlamında bazı tepki ve eleştirilere neden olsa da, aslında ekonomi ve güvenlik konusunda diğer devletlere bağımlı olan tüm demokratik ülkeler için de benzer bir durumdan söz edilebilir. Bu nedenle, KKTC seçimleri, bir anlamda Birleşik Krallık ve Yunanistan'la birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 3 garantör devletinden birisi olan Türkiye'nin, 1974'ten beri fiilen bölünmüş olan adanın kuzeyindeki etkisini ve gücünü gösteren bir meydan okuma niteliğindedir. Bu bağlamda, Türkiye'nin seçim öncesi politikaları ve hamleleri dikkatle takip edilmelidir. Bunun yanı sıra, milliyetçi-sağ UBP (Ulusal Birlik Partisi) ve Rauf (Raif) Denktaş geleneğiyle anılan bağımsızlıkçı ve Türkiye yanlısı grup ile, adada uluslararası sisteme uygun federatif bir çözümü savunan solcu Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tabanı ve geleneği arasındaki tarihsel mücadelede bu dönemde kimin ön plana çıktığı, yine bu seçimle birlikte anlaşılacaktır. Bu nedenle, 2025 KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimi, önemli ve uluslararası anlamda ilgi çeker niteliktedir.
Etiketler
Dünya