
Haberde, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde yaptığı açıklamalara dikkat çekildi. Fidan’ın, "Filistin, Lübnan, Suriye, Yemen ya da İran sorunu yok ama İsrail sorunu olduğu açık" ifadeleriyle Ankara'nın İsrail konusundaki tutumunu net şekilde ortaya koyduğu belirtildi. Analize göre, Türkiye ile İsrail arasındaki bölgesel etkilerini artırma hedefi, giderek daha doğrudan bir çatışma zemini oluşturabilir.
Financial Times ayrıca, Ankara’nın bakış açısında yaşanan bu değişimin İsrail’i artık daha çok bir rakip ve tehdit olarak konumlandırdığını ifade etti. Bununla birlikte, iki ülkenin de Amerika Birleşik Devletleri’nin müttefiki olduğu ve güçlü ordulara sahip olduğu göz önüne alındığında, bölgede hâlihazırda mevcut olan hassas dengeler daha da kırılgan hale gelebilir.
İsrail medyasında yer alan yazılar ise Türkiye’nin Suriye’ye yönelik kontrolünden taviz vermeyeceğini öne sürüyor. Özellikle Katar doğal gazının Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınma ihtimalinin İsrail’i endişelendirdiği belirtilirken, bu durumun stratejik bir rekabet konusu haline geldiği vurgulandı.
Suriye’deki iç savaşın sona ermesi ve Şam yönetimiyle Ankara ilişkilerinin güçlenmesi, Katar gazının Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya taşınma projesini yeniden gündeme taşıdı. Tel Aviv yönetiminin yakın geçmişte Körfez'deki gaz ve petrolün Hayfa Limanı üzerinden Avrupa’ya aktarılmasını hedeflediği ancak Suriye’deki devrim sürecinin bu planı suya düşürdüğü ifade edildi.
Yediot Ahronot gazetesinde Nadav Eyal tarafından kaleme alınan bir analizde, Türkiye ile İsrail arasındaki gerginliğin sebepleri detaylandırıldı. Yazıda, İsrail’in Suriye konusunda net bir strateji geliştirememesi eleştirilirken, Türkiye’nin Suriye sahasını İsrail’e bırakmaya yanaşmayacağı özellikle vurgulandı.
Etiketler
Genel Haberler